Altın iğne son zamanlarda sıklıkla tercih edilen medikal estetik prosedürler arasında yer alır. Cilt gençleştirme, ciltteki kırışıklıkları giderme, cilt gözeneklerini sıkılaştırma, ciltteki sivilce izlerini ve çatlakları giderme, boyun ve dekolte bölgesinde toparlanma sağlama amacıyla altın iğne tedavisine başvurulabilir.
Altın iğne tedavisinin popülerliğinin altında yatan temel etken birçok farklı cilt kusurunun tedavi edilmesini sağlayan etkili bir yöntem olmasıdır. Kullanım alanı son derece geniş bir medikal estetik prosedür olan altın iğne yönteminin uygulanabileceği durumlar aşağıda sıralanmıştır:
-Ciltteki yara ve yanık izlerinin tedavi edilmesi
-Hamilelik ya da kilo alıp verme nedeniyle ciltte meydana gelen çatlakların giderilmesi
-Ciltteki aknelerin ve izlerin tedavi edilmesi
-Boyun, gıdı ve dekolte bölgesindeki görünümün tedavi edilmesi
-Cilt gözeneklerinin sıkılaştırılmak istenmesi
-Vücutta sarkma ve form kaybı görülen bölgelerin düzeltilmek istenmesi
-Göz çevresinde çeşitli nedenlere bağlı olarak meydana gelen morlukların giderilmesi
-Ciltteki lekelerin tedavi edilmesi
Altın İğne Tedavisi Nedir?
Yaş alma, kötü yaşam tarzı alışkanlıkları, mevsimsel değişiklikler, güneşin zararlı ışınlarına maruziyet, hava kirliliği ve diğer pek çok farklı etken cilt üzerinde olumsuz etkilere neden olabilir. Cilt dış faktörlerin olumsuz etkilerine son derece açık bir yapıya sahip olduğundan, yaşlanma süreci diğer organlara göre daha hızlıdır. Yaş almayla birlikte ciltteki leke ve kırışıklık oluşumunun artması doğal bir durum olarak kabul edilse de, yirmili yaşlardan itibaren cildin daha çok bakıma ve desteğe ihtiyacı olduğu gerçeği göz önünde bulundurulmalıdır.
Hem kadınların hem erkeklerin daha canlı, sağlıklı ve genç bir cilde sahip olmak istemesi ve medikal teknolojideki gelişmeler sonucu cilt gençleştirmeye yönelik yenilikçi uygulamalar gündeme gelmiştir. Bu uygulamalar arasında lazer ışınları ya da radyo dalgaları ile yapılan uygulamalar özel bir yere sahiptir.
Altın iğne, FRF ya da fraksiyonel radyo frekans dalgaları uygulaması olarak adlandırılan prosedür de bunlardan biridir. Cilt üzerinde güvenli bir şekilde uygulanabilen yenilikçi teknoloji sayesinde sağlıklı ve güzel bir cilde, acısız ve ağrısız ulaşılabilir. Altın iğne cilt altını hedefleyen, bu nedenle cilt yüzeyinde etkiye neden olmayan bir uygulamadır. Herhangi bir kesi yapılmadığından yara ve iz olmadan ameliyatsız yüz gençleştirme imkanı sunar.
Altın iğne tedavisi ile derideki gevşeme tedavi edilebilir, yaşlanmış cilt gerilebilir, kırışıklıklar azaltılabilir ve ciltteki akne izleri düzeltilebilir. Altın iğne tedavisi sırasında gerekli enerji verilirken, yalıtımlı iğneler epidermisin korunmasını sağlar. Bu nedenle, yan etki görülme riski yok denilecek kadar az ve iyileşme süresi son derece kısadır. Altın iğne tedavisi ile lazer ve diğer yöntemler arasındaki en önemli farklardan biri, altın iğne tedavisinden sonra ciltte pullanma, kabuklanma ve ödem oluşumu olmamasıdır.
Altın İğne Nasıl Yapılır?
Altın iğne tedavisinin başarılı olabilmesi için hasta özelinde planlanması, alanında uzman ve deneyimli doktorlar tarafından uygulanması gerekir. Uygulamanın ilk adımı hastanın cildini temizlemek ve cilde anestezik etkili krem sürmektir. Sürülen krem etki edip cilt uyuşunca, ucunda çok sayıda mikro altın iğne bulunan radyofrekans cihazı temas ettirilerek cilt taranır.
Altın iğneler önceden ayarlanmış olan derinlikteki cilde temas eder ve ani giriş çıkışlar yapar. Altın iğnelerin uçları çok iyi iletken yapıya sahiptir. Fraksiyonel radyofrekans cihazı bu sayede yüksek frekanslı radyo dalgalarını cilt altına verir. Uygulama bölgesinde kontrollü bir tahribat sağlayan prosedür öncesinde, altın iğnelerin ciltte ulaşacağı derinlik seviyesi ayarlandığı için cilt yüzeyinde bir tahribat oluşmaz. Altın iğne tedavisinin uygulanmasıyla birlikte cildin alt tabakasında kolajen ve elastin üretimi tetiklenmiş olur.
Altın İğne Tedavisinin Faydaları Neler?
Ciltte çeşitli nedenlere bağlı olarak ortaya çıkan pek çok estetik problemi gidermek için altın iğne tedavisi uygulanabilir. Altın iğne tedavisi uygulanan hastaların cildindeki siyah noktalar yok edilebilir. Akne tedavisi amacıyla altın iğne yöntemine başvurmak ve akne oluşumunu önlemek mümkündür. Yüz bölgesindeki yaşlanma belirtilerini ortadan kaldırmak ve cilde pürüzsüz bir görünüm kazandırmak için altın iğne yapılabilir.
Vücudun sarkma görülen bölgelerinde kısa sürede toparlanma etkisi yaratmak ve cilde sıkılık kazandırmak için altın iğne tedavisinin uygulanması tercih edilebilir. Ayrıca gebelik sürecinde ortaya çıkan vücut çatlakları altın iğne tedavisi ile giderilebilir.
Altın iğne tedavisi ciltteki yanık izlerini azaltmaya yardımcı olabilir. Cilt dengesinin korunması ve ciltteki kızarıklık etkisinin azaltılması gibi faydaları vardır. Göz çevresinde çeşitli nedenlere bağlı olarak ortaya çıkan morlukları gidermek için altın iğne tedavisine başvurulabilir. Ciltteki renk tonunu eşitlemeye ve açmaya yardımcı olan altın iğne tedavisi aynı zamanda gıdı sorununu da ortadan kaldırabilir.
Ciltteki gözenekleri sıkılaştırmak için altın iğne yapılabilir. Güneş ya da çeşitli çevresel faktörlere bağlı olarak meydana gelen cilt lekelerini gidermek için leke tedavisi kapsamında altın iğne yöntemine başvurulabilir. Cilt bariyerine daha sağlıklı ve genç bir görünüm kazandırmaya yardımcı olan altın iğne tedavisi ile kişinin görünümünün iyileştirilmesi ve öz güveninin pekiştirilmesi mümkün olabilir.
Altın İğne İyileşme Süreci
Altın iğne ciltte mikro tahribatlar oluşturan bir prosedürdür. Bu nedenle, uygulamanın ardından doktor tavsiyelerine eksiksiz bir şekilde uyulmalıdır. Altın iğne tedavisindeki sonraki ilk 24 saat uygulama bölgesine su değdirilmemesi önemlidir. İşlemden sonra meydana gelen hafif dereceli kızarıklık ve şişlikler genellikle 1 ila 2 gün içinde kendiliğinden ortadan kalkar.
Yüz bölgesine uygulanan altın iğne tedavisinden sonra iyileşme sürecinde makyaj yapılmaması gerekir. Tedavinin kapsamına ve uygulama bölgesine bağlı olarak bölgede oluşan mikro tahribatlarda kabuklanmalar ortaya çıkabilir. Bu durumda, kabuklanmaları soymamak ve cildi doğal iyileşme sürecine bırakmak gerekir.
Doktorun tedavi sonrası kullanımını önerdiği kremler ve vitaminler düzenli olarak kullanılmalıdır. Belirli bir süre güneş ışınlarıyla doğrudan temastan kaçınılmalıdır.