İçindekiler
Altın iğne tedavisi zaman içerisinde ortaya çıkan yaşlanma belirtilerini, lekelenmeleri ve çeşitli cilt sorunlarını giderme amacıyla uygulanır. Tüm vücuda uygulanabilen bir prosedür olmasına karşın genellikle yüz bölgesinde tercih edilir. Radyofrekans altın iğne işleminden sonra uygulama bölgesinde iğne izlerinin görülmesi, kızarıklık ve şişkinlik oluşması mümkündür. Bu tür yan etkiler geçicidir. Uygulamayı gerçekleştiren doktorun önerilerine eksiksiz bir şekilde uyulması, yine doktorun verdiği özel kremlerin ve jellerin düzenli olarak kullanılması durumunda söz konusu yan etkiler kısa bir süre içerisinde ortadan kalkar. Tedavi sonrası erken dönemde güneş ışınlarından korunmak ciltteki iyileşme sürecini hızlandırabilir.
Altın iğne sonrası cilt yüzeyinde birkaç gün süreyle kızarıklık görülebilir. Kızarıklığı hafifletmek için doktorun önerdiği kremler düzenli olarak kullanılmalıdır. Uygulamanın ardından belirli bir süre boyunca yağ bazlı ürünlerin kullanımına ara verilmelidir. Kullanılacak olan güneş kremleri su bazlı olmalı ve açık havaya çıkılmadan en az 30 dakika önce cilde uygulanmalıdır.
Altın iğne tedavisini takip eden 24 saat boyunca cilde su temas ettirilmemeli, ilk gün duş alınmamalıdır. Bölgeye su değerse hızlı bir şekilde ve nazikçe kurulanmalıdır. Altın iğne sonrası Bepanthol, Madecassol, Fito, Hametan gibi doku önerici kremlerin kullanılması önerilebilir. Uzun süreli kullanımda sivilce oluşması riskini ortadan kaldırmak için kullanım süresi konusunda doktorun tavsiyeleri belirleyici olmalıdır.
Altın iğne tedavisinden sonra uygulama bölgesinde kabuk oluşabilir. Ancak bu kabuklarla oynamamak, bunları koparmamak ve soymamak gerekir. Tedaviden 12 saat sonra hafif bir fondöten uygulaması yapılabilse de, aşırı makyajdan uzak durulmalıdır. Doktorların bu konudaki önerisi genellikle tedaviden sonra birkaç gün süreyle makyaj yapılmaması yönündedir.
Altın İğne Tedavisi Nedir?
Altın iğne, cildin alt katmanına mikro enjeksiyon yöntemiyle radyo frekans dalgalarını iletmeyi sağlayan bir tedavidir. Bu sayede cilt altındaki kolajen yapısını canlandırmak ve hasarlı kolajen dokusunu onarmak mümkün olabilir. Fraksiyonel radyo frekans uygulaması olan altın iğne tedavisi, çevresel etkenler ve yaş almayla birlikte ortaya çıkan cilt sorunlarının giderilmesini amaçlar.
Hava kirliliği, yorgunluk, stres, güneş ışığı, alkol, sigara ve sağlıksız beslenme alışkanlıkları gibi etkenler zaman içinde cildin yıpranmasına neden olabilir. Bunun sonucunda ciltte çizgiler, kırışıklıklar, lekeler ve elastikiyet kaybı ortaya çıkabilir. Altın iğne ciltteki kolajen üretimini ve hücre yenilenmesini hızlandırır. Böylece ciltte sağlıklı, parlak ve sıkı bir görünüme kavuşulabilir.
Altın İğne Nasıl Yapılır?
Altın iğne işleminde altın uçlu mikro iğnelerin bulunduğu cihazlar kullanılır. Altın uçlu mikro iğneler cildin en üst tabakası olan epidermisten geçer ve cildin orta tabakası üzerinde etki sağlar. Cildin orta yüzeyine altın iğneler yardımıyla radyo frekans dalgaları iletilir. Bu dalgalar hasarlı doku üzerinde çalışır ve ciltteki kolajen üretimini tetikler. Uygulama sırasında iğnelerden dokuya bir ısı uygulanır. Isı kolajen liflerini uyarır ve ciltte hızlı bir toparlanma etkisi sağlanır. Bu sayede cildin dış yüzeyi etkilenmeden cilt altındaki sorunlu doku doğrudan tedavi edilir. İğnelerin yaydığı ısıyla dokuların kendi kendini yenileme süreci hızlandırılır. Ciltte canlı ve ışıltılı bir görünüm sağlanır.
Altın İğne Hangi Cilt Sorunlarına İyi Gelir?
Altın iğne yüz ve vücudun farklı bölgelerinde kullanılabilen bir tedavi yöntemidir. Altın iğne tedavisinin uygulanabileceği cilt sorunları aşağıda sıralanmıştır:
- Cilt gözeneklerinin sıkılaştırılması
- Sivilce izlerinin tedavisi
- Cilt lekelerinin tedavisi
- Aknelerin tedavisi
- Ciltteki ince çizgilerin giderilmesi
- Ciltteki yanık ve yara izlerinin tedavi edilmesi
- Koltuk altı aşırı terleme sorununun tedavi edilmesi
- Göz altı morluklarının tedavi edilmesi
- Cilt gençleştirme
- Cilt çatlaklarının ve selülit sorununun tedavi edilmesi
Altın İğne Tedavisi Kaç Seans?
Altın iğne tedavisinin kaç seans uygulanacağı hasta özelinde tedavi edilmek istenen soruna, sorunun derecesine ve uygulama alanına bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Cilt gençleştirme amacıyla altın iğne tedavisi genellikle ayda 1 seans şeklinde uygulanır. Sivilce ya da yara izlerinin tedavisine yönelik uygulamalar genellikle 2 ila 3 seans olur. Seansların sıklığı ve süresi hasta özelinde yapılan değerlendirmelerin ardından doktor tarafından verilir. İşlem süresi uygulama bölgesine ve sorunun derecesine göre değişiklik göstermekle birlikte seanslar genellikle 30 ila 45 dakika sürer. Altın iğne tedavisi, daha etkili sonuçlar elde edebilmek için PRP ya da mezoterapi prosedürü ile birlikte uygulanabilir.
Altın İğne Hangi Sıklıkta Yapılmalı?
Altın iğne uygulamasının sıklığı hasta özelinde değişebilir. Genellikle 1 aydan daha kısa aralıklar önerilmez. Bunun nedeni seansın ardından belirli bir süre boyunca cildin kendini yenilemeye devam etmesidir. Seansların arasında 1 aydan kısa zaman olduğunda ekstra bir katkı sağlanması söz konusu olmaz.
Altın İğne Ne Zaman Etki Eder?
Altın iğne tedavisinin ilk seansından sonraki haftalarda ciltte gözle görülür bir değişim ortaya çıkar. Altın iğne tedavisiyle cilt yapısının düzelmesi, cilt parlaklığının ve sıkılığının artırılması sağlanır. Sivilce ve yara izi giderme amacıyla uygulanan tedavilerin fark yaratması için genellikle 2 ila 3 seansa ihtiyaç duyulur. Uygulamadan sonra cildin onarım ve yenileme süreci devam eder. İlerleyen dönemde cildin daha net ve pürüzsüz bir görünüme kavuştuğu görülebilir. Altın iğne tedavisi sayesinde cerrahi bir prosedür gerekmeksizin anti-aging etki elde edilebilir.
Altın İğne Sonuçları Kalıcı mı?
Altın iğne tedavisinin sağladığı sonuçlar uzun süre kalıcılığını korumakta olup 6 ayda bir tekrarlanan seanslar sayesinde ciltteki etkisini yıllar boyu sürdürür. Altın iğne tedavisi yalnızca uygulama yapıldığı anda etkili olmaz. Tedavinin etkisi ve kalıcılığı, cilt kolajen üretimini devam ettirdiği için sürer. Bu sayede, alanında uzman ve deneyimli doktorların gerçekleştirdiği altın iğne tedavisinden uzun süre etkili ve başarılı sonuçlar elde edilebilir.