Zaman içerisinde insan vücudundaki her hücrede, dokuda ve organda yaşlanma görülür. Yaşlanma etkileri en net şekilde ciltte gözlenmekte olup genetik ve çevresel faktörlerden kaynaklanabilir.
Yaş almaya bağlı olarak insan vücudundaki dokular da yaşlanır ve bazı değişiklikler oluşur. Dokulardaki değişimin en ilgi çekici olanı ciltteki yaşlanmaya bağlı olan değişiklikler olup yaşlanmanın durdurulması ya da yaş almaya bağlı olarak gelişen cilt problemlerinin tamamen engellenmesi mümkün olmamakla birlikte ortaya çıkan belirtilerin kontrol altına alınması için bazı yöntemlerin uygulanması tercih edilebilir.
Cilt Neden Yaşlanır?
Deri yaşlanması birçok farklı etkenden kaynaklanabilir. Bazı durumlarda ise cildin doğal yaşlanma süreci hızlanıp daha çabuk yıpranan cilt erken yaşlanabilir. Bu etkenlerin başında kolajen kaybı gelir. Yaş alma ile birlikte insan vücudundaki kolajen liflerinin üretiminde azalma görülür. Buna bağlı olarak cilt başta olmak üzere kemik, tendon ve eklem dokularında zayıflamalar görülür.
Hızlı kilo kaybının gerçekleştiği durumlarda vücut kilo aldıkça cilt buna uyum sağlayıp esnediğinden dolayı ciltte gevşemeler oluşabilir.
Kişinin özellikle ultraviyole ışınlarına uzun süre maruz kaldığı durumlarda ciltte sarkmalar, kırışıklıklar ve cilt kanseri başta olmak üzere çeşitli doku ve renk değişiklikleri ortaya çıkabilir.
Havanın ya da suyun kirlenmesine neden olan kimyasal maddelerin cilde nüfuz etmesi ciltte yaşlanma belirtilerinin artmasına yol açabilir.
Sigara dumanındaki toksinler ciltte iltihabi reaksiyonlara buna bağlı olarak da yaşlanma belirtilerinin daha hızlı bir şekilde ortaya çıkmasına neden olabilir.
Vücut uyku sırasında yenilendiği ve toksinleri uzaklaştırdığı için uyku çok önemlidir. Kaliteli uyku alışkanlığı olmayan kişilerin cildinin daha hızlı yaşlandığı görülebilir.
Özellikle kötü bir beslenme alışkanlığına sahip olan diğer bir deyişle karbonhidrat ve şeker yönünden zengin bir beslenme programı uygulayan kişilerin cildindeki yaşlanma belirtileri çok daha fazla olur.
Gün içerisinde yeterli sıvı alınmadığı durumlarda cilt kurur ve yaşlanma belirtileri hızlanır. Alkol kullanımı yaşlanmanın hızlanmasında önemli bir rol oynar. Bunun nedeni alkol tüketiminin dehidrasyonu hızlandırması ve ciltte hasara yol açan maddelerin üretimine neden olmasıdır.
Bunların yanı sıra yoğun stresli bir yaşam süren kişilerde kandaki stres hormon miktarı arttığında vücut genelinde ortaya çıkan iltihabi duruma bağlı olarak ciltte daha fazla yaşlanma belirtisi görülebilir.
Cilt Yaşlanma Belirtileri Nelerdir?
Cildin yaşlanmasına bağlı olarak cilt dokusunda farklı düzeyde bozulmaların ve yeni yapılanmaların görülmeye başlandığı bilinir. Cilt yaşlanmasına bağlı olarak ortaya çıkan belirtiler şu şekilde sıralanabilir:
Güneş ya da yaşlılık lekeleri: Özellikle uzun yıllar boyunca güneş ışınlarına maruz kalındığı durumlarda ciltte koyu renkli lekelenmeler görülür. Yüz, el sırtı ve ön kolda sıklıkla görülen lekeler genelde 40 yaşından sonra ortaya çıksa da daha açık ten rengine sahip olan kişilerde daha erken yaşlarda da görülebilir.
Ellerde sıskalaşma: Yaş almaya bağlı olarak kolajen liflerinin üretiminin sekteye uğraması el parmaklarının cildinde incelmelere, damarlanmalara ve kırışık bir görünüm oluşmasına neden olabilir. Genellikle 30 – 40 yaş civarında gözlemlenebilir.
Göğüs bölgesinde renk artışı ve lekelenme: Özellikle boyun ve göğüs arasında bulunan bölgede cildin daha hassas bir yapıda ve ince olmasının da etkisiyle zaman içerisinde güneş lekelerini anımsatan renklenmeler ve koyu lekeler oluşması söz konusu olabilir.
Kuru ve kaşıntılı cilt: Yaş ilerledikçe görülme sıklığı artan bu sorunda kişinin derisinin giderek inceldiği, dehidrasyona maruz kalıp kuruduğu ve buna bağlı olara gelişen iltihabi reaksiyonlar sonucu kaşınma hissinin oluştuğu görülür.
Kırışıklıklar ve sarkmalar: Kolajenin 30’lu yaşlardan sonra azalmaya başlamasına bağlı olarak cildin esnekliğini ve gerginliğini kaybetmeye başlaması söz konusu olabilir. Bunun doğal bir sonucu olarak genellikle kasların sıklıkla kasıldığı alın ya da göz çevresi gibi bölgelerdeki gerilmelerle uyumlu şekilde kırışıklıklara ve esnekliğini yitiren cildin sarkmasına şahit olunabilir.
Cilt Yaşlanması Nasıl Önlenir?
Ciltte tespit edilen yaşlılık belirtileri ihtiyaç özelinde belirlenen yöntemlerin kullanılması sonucunda kontrol altına alınabilir. Cilt yaşlanmasından kaynaklanan belirtilerin giderilmesi için yaşlanmış cilt bakımı yaptırılabileceği gibi henüz ortaya çıkmamış olan belirtilerin önlenebilmesi için de farklı yöntemler denenebilir.
Yaşlılık lekeleri ve güneş lekeleri bazı sağlık sorunlarının habercisi olabileceği gibi yaş almanın dışında bazı sorunlara bağlı olarak da oluşabilir. Öncelikle bu durum tespit edilmelidir. Yaşlılık lekeleri için en az 30 koruma faktörlü güneş kremleri kullanılmalı, güneş ışınlarına doğrudan maruz kalmaktan kaçınılmalıdır. Mevcut lekelenmeler için C vitamini, alone vera ve alfa-hidroksi asit içeren kremler kullanılabilir.
Kırışıklıklara ve sarkmalara karşı yine en az 30 koruma faktörlü güneş kremi kullanılmalıdır. Özellikle alın, kol gibi güneşe çok daha fazla maruz kalan bölgelerin güneşten korunması konusunda dikkatli olunmalıdır. Sigara ve alkol kullanımından uzak durulmalı, bol sıvı alınmalı ve cildin yeterli şekilde nemlendirilmesine özen gösterilmelidir. Aynı zamanda yeşil çay özü, A vitamini, C vitamini, antioksidan ve retinoid içerikli kremlerin kullanılması da oldukça faydalıdır. Belirli bölgelerde meydana gelen kırışıklıkların ya da sarkmaların giderilmesi için botox ya da dermal dolgu uygulamalarından da yararlanılabilir.