Botoks, Clostridium botulinum tip A bakterisinden elde edilir. Bu bakterilerin ürettiği botulinum toksinlerine nörotoksinler denir. Kasları geçici olarak felç etme özelliğine sahip olan botoks enjeksiyonu, ince çizgilerin ve kırışıklıkların görünümünün azaltılmasında yaygın bir şekilde kullanılır. Botoks enjeksiyonu son zamanlarda çok çeşitli tıbbi durumların tedavisinde de tercih edilen bir yöntem haline gelmiştir.
Yapılan araştırmalar sonucunda emziren anneler için botoks enjeksiyonlarının güvenli olduğu kabul edilmektedir. Şimdiye dek botoks enjeksiyonunun anneden çocuğa geçtiğine dair bir bulguya rastlanmamıştır. Ancak botoks enjeksiyonları, yüksek dozlarda uygulandığında ya da bu kimyasallara alerjisi olan kişiler açısından tehlikeli olabilen nörotoksinler içerirler.
Botulinum toksinlerinin neden olduğu hastalık ya da enfeksiyon Botulizm olarak adlandırılır. Botulizm özellikle hamile kadınlarda, bebeklerde, bağışıklığı baskılanmış ya da gastrointestinal rahatsızlıkları olan kişilerde hayatı tehdit edecek kadar ciddi bir sorun haline gelebilir.
Bazı araştırmalara göre; botulinum toksinleri hamilelik sırasında plasentayı geçemeyecek kadar büyük olabilse de; hamile ve emziren kadınlar, belirli gıdalar da dahil olmak üzere potansiyel toksin kaynaklarından kaçınmaya teşvik edilmektedir.
Bu konudaki araştırmalar henüz sınırlı olsa da botoks enjeksiyonlarının vücuttaki diğer sinirlere ya da hücrelere yayılarak istenmeyen semptomlara neden olması riski göz ardı edilmemelidir.
Botoks toksinlerinin emzirme aracılığıyla yani anne sütü yoluyla bebeğe geçip geçmeyeceği ya da hamilelik döneminde doğmamış bebekleri etkileyip etkilemediği hala belirsiz bir durum olduğundan çoğu doktorun tercihi, hamilelik ve emzirme dönemlerinde botoks tedavisinin uygulanmamasından yana olmaktadır.
Botulinum toksinleri vücutta 6 ay ya da daha uzun süre aktif olarak kalabildiği için; hamile kalmayı ve bebeklerini emzirmeyi planlayan kadınların botoks enjeksiyonu yaptırmaması önerilir.
Hamilelik ya da Emzirme Döneminde Botoks Hakkında Bilinenler Nelerdir?
Hamile ya da emziren kişilerde botoks enjeksiyonu ile ilgili araştırmalar henüz yeterli düzeyde değildir. Botoksun, bir kişinin sistemi boyunca dolaşmaması ve uygulandığı vücut bölgesiyle sınırlı kalması beklenir. Uygulama yapılan kişinin sistemine ya da kan dolaşımına girmediğinde, anne sütüne geçmesi ya da gelişmekte olan bir bebeğe ulaşmak için plasentayı aşması söz konusu olmaz. Bununla birlikte bu durum kesin olarak bilinmediğinden pek çok uzman, hamilelik ve emzirme döneminde botoks tedavisinden kaçınır. Ayrıca en az 4 ay vücutta aktif olarak kalabilmesi dolayısıyla hamilelik planları olan kadınların da botoks enjeksiyonu yaptırması önerilmez.
Kozmetik botoks tedavileri için kullanılan nörotoksin miktarı minimum düzeyde olduğundan ve botulizme neden olamayacağından, tedavi sırasında enjekte edilen seviyelerin anne sütüne geçmek için yeterli olmadığı varsayılmaktadır. Ancak, bu varsayımı doğrulayan veya çürüten hemen hemen hiçbir çalışma yoktur. Bu nedenle doktorlar güvenli tarafta olmayı tercih eder ve kadınlara prosedürü emzirme sonrasına kadar ertelemelerini önerir.
Botoks enjeksiyonunun beraberinde getirdiği bazı riskler vardır. Bunlardan biri enjeksiyon bölgesinin enfeksiyon kapmasıdır. Bu durumda toksin, enjekte edildiği yerin ötesine yayılabilir. Bu durumda kişi nefes alma ve/veya yutma sorunlarıyla karşı karşıya kalabilir. Hatta acil tıbbi yardım ihtiyacı ortaya çıkabilir.
Botoks enjeksiyonunda yalnızca eser miktarda nörotoksin bulunmasına, anneye ya da bebeğe geçme şansı düşük olmasına karşın, bu riskin gerçekleşmesi durumunda ölümcül sonuçlarla karşı karşıya kalınabilir. Hamilelik ve emzirme dönemindeki kadınlara bu nörotoksini içerebilecek belirli gıdalardan kaçınmaları tavsiye edilir.
Emzirme Sırasında Botoks Yaptırmanın Yan Etkileri ve Riskleri Nelerdir?
- Botoks, yenidoğan bebekler, hamile kadınlar ve yaşlı yetişkinler gibi bağışıklığı düşük kişilerde tehlikeli bir tıbbi durum olabilen Botulizme neden olabilir.
- Diğer bir yan etki botoks enjeksiyonundan sonra bir süre ağzın kurumasıdır.
- Botoksun emzirme üzerindeki etkilerini kemirgenler üzerinde ilişkilendirmek için yapılan bir araştırma, botoksun yavruların ağırlığı ve kemik gelişimi üzerinde son derece olumsuz bir etkisi olduğunu ortaya koymuştur.
- Botoksun aşırı kullanımı, aşırı aktif mesane gibi ürolojik ve ağrıya bağlı rahatsızlıklara yol açabilir.
- Botoks ayrıca servikal distoni gibi birden fazla nöromüsküler bozukluğun nedeni olabilir.
Sütü sağma ve boşaltma, emziren annelerin anne sütündeki zararlı maddeleri uzaklaştırmak için kullandıkları bir yöntemdir. Yöntem, bebeği beslemek yerine sütü çıkarmayı ve atmayı içerir. Bu, maddeyi mutlaka ortadan kaldırmaz, ancak maddenin kandan ve sütten metabolize edilmesine yardımcı olur. Botoksun kandan ne kadar sürede metabolize olduğu konusunda somut bir bilgi yoktur. Bu nedenle, botoks enjeksiyonundan sonra ‘pompala ve boşalt’ emzirmeyi güvenli kılacak son derece etkili bir çözüm olmayabilir.
Botoksun bebek ve emziren anne üzerindeki ciddi etkilerini önlemek için bazı temel kurallar şunlardır:
- Sadece kozmetik nedenlerle botoks enjeksiyonu yaptırmak istiyorsanız, botoks enjeksiyonlarından kaçınmayı deneyin. Tıbbi durumlar için botoksa ihtiyacınız varsa, botoks tedavisinden sonra çocuğunuzu emzirmekten kaçının.
- Botoksun emziren kadınlar üzerindeki etkilerine dair yeterli bilimsel kanıt olmadığı için mutlaka bu konuda uzman doktorlardan yardım alın.
Botoks; kırışıksız, gençleşmiş bir görünüm için mükemmel bir tedavi yöntemidir. Bununla birlikte, emziriyorsanız, işlemi bebeğiniz emzirmeyi bırakana kadar ertelemek en iyisidir. Sınırlı araştırmalar, prosedürün zararlı olmadığını öne sürüyor, ancak kesin kanıt olmadan doktorlar, bebek için herhangi bir potansiyel riskten kaçınmayı tavsiye ediyor.