H100 yani gençlik aşısı enjeksiyonu yapıldıktan sonra uygulama bölgesinde hafif ölçüde kızarıklıklar ve morarmalar meydana gelmesi olağan bir durum olarak kabul edilir. Bu tür yan etkiler uygulama yapılan hastanın cilt yapısına, kullanılan ilaçlara, uygulama yapan doktorun alanındaki deneyimine ve uzmanlığına bağlı olarak kişi özelinde değişebilir. H100 gençlik aşısı uygulamasından sonra hızlı ve sağlıklı bir iyileşme süreci yaşanması, uygulamadan optimum fayda sağlanması için doktor tavsiyelerine eksiksiz bir şekilde uyulmalıdır. Bu kapsamda; H100 aşısı enjeksiyondan sonra cilt doğrudan güneş ışınlarına maruz bırakılmamalı, yüksek koruma faktörlü güneş kremleri kullanılmalı, alkol ve sigara tüketmemeye özen gösterilmelidir.
Ayrıca H100 gençlik aşısı enjeksiyonunu izleyen erken dönemde hastalar güneş ışınlarına doğrudan maruziyetten olduğu gibi sauna ve hamam gibi sıcak ortamlardan kaçınma konusunda da dikkatli olmalıdır. Enjeksiyon yapılan gün hasta banyo yapmamalı, aynı zamanda uygulama bölgesini suyla temas ettirmemelidir. Dikkat edilmesi gereken diğer konu ise, uygulama bölgesine baskı uygulamamak ve mümkün olduğunca dokunmamaktır.
H100 aşısı uygulamasından elde edilecek sonuçlar, tedavisi planlanan cilt sorununa, sorunun derecesine ve hastanın anatomik özelliklerine bağlı olarak değişiklik gösterebilir. H100 aşısı yapılan hastaların büyük bir kısmı, gençlik aşısı enjeksiyonunu takip eden 1 haftanın sonunda ciltlerindeki canlanmayı fark etmeye başlarlar. Uygulamadan optimum fayda sağlanması için; tedavi sonrası erken dönemde bol su tüketmek, dengeli bir beslenme programı uygulamak ve sağlıklı yaşam tarzı alışkanlıkları benimsemek önemlidir. Çünkü sağlıklı yaşam tarzı alışkanlıklarına sahip olmak H100 aşısı sonrası elde edilecek sonuçların kalıcılığı ve tedavinin başarısı noktasında kritik öneme sahiptir.
H100 Aşısı Nedir?
H100 aşısı son yıllarda en sık tercih edilen cilt yenileyici prosedürler arasında yer alır. Gençlik aşısı olarak da bilinen H100 aşısının temel içeriği hyaluronik asittir. Hyaluronik asit ciltte doğal olarak bulunan ve yaşlanma etkilerinin gecikmesinde rol oynayan bir maddedir. Cildin temel yapı taşlarından biri olan hyaluronik asit sayesinde cildin nemini ve parlaklığını sağlamak mümkündür. Hyaluronik asit aynı zamanda kolajen sentezinde de önemli bir rol üstlenir. Saf hyaluronik asit içeriğine sahip olan gençlik aşısının formülü; çeşitli vitaminler, mineraller, peptit ve antioksidanlar ile zenginleştirilebilir.
H100 aşısının en önemli bileşeni olan hyaluronik asit; cilde nem, parlaklık ve esneklik kazandırır. Cilde enjekte edildiği durumda cilt yapısındaki hyaluronik asitin varlığını uzun süre boyunca korumayı hedefler. Bakım ve kozmetik söz konusu olduğunda hyaluronik asit adeta bir gençlik iksiri görevi üstlenir. H100 aşısı da içerdiği hyaluronik asit sayesinde zamanı tersine çevirmeye yardımcı olur. Ayrıca dış faktörlere bağlı olarak ortaya çıkan deformasyonları önler. Tüm bunların yanı sıra eklemleri yumuşatır ve ciltteki kırışıklıklara karşı etkili bir mücadele yürütür.
Gençlik Aşısı Uygulama Bölgeleri Nelerdir?
Ciltte kırışıklıkların ve deformasyonların ciddi düzeyde hissedildiği hemen yüm bölgelere H100 aşısı uygulanabilir. İnsan vücudundaki diğer organların yaşlanma süreciyle cilt yaşlanma süreci birbirinden farklıdır. Bu nedenle H100 aşısının içerisinde bulunan hyaluronik asit, cilt açısından çok önemlidir.
H100 aşısı; göz çevresine, alın bölgesine, dekolte bölgesine, yüz bölgesine, kaşların ortasına, ağız çevresine, el üzeri ve boyun gibi farklı bölgelere uygulanabilmektedir. Gençlik aşısının uygulandığı bölgeler, çoğunlukla estetik müdahalelere gereksinim duyulan ve dış faktörlere sıklıkla maruz kalan bölgeler olma özelliğine sahiptir. Son derece görünür olan bölgelerin korunması, aynı zamanda iyi görünümün devamlılığının sağlanması dikkat edilmesi gereken konuların başında gelir. Bu durumda tercih edilebilecek en etkili çözüm, mevcut deformasyonlar çok daha ciddi boyutlara ulaşmadan önce en uygun tedavi yöntemlerini kullanmak ve müdahalede bulunmaktır.
H100 Aşısı Nasıl Yapılır?
H100 aşısı uygulanmadan önceki en önemli adım, uygulama bölgesini dezenfekte etmektir. Daha sonra bölgeye lokal anestezi etkili krem sürülür ve bölgede uyuşma etkisinin oluşması beklenir. Bölge yeniden dezenfekte edildikten sonra 1 ila 1.5 cm aralıklarla olacak şekilde H100 aşısı enjekte edilir. H100 aşısı ortalama 15 ila 20 dakika içerisinde tamamlanan, konforlu ve pratik bir medikal estetik prosedürdür. H100 aşısı seçilirken, hastasının cilt yapısına ve iyileştirilmek istenen mevcut cilt sorunlarına uygun içeriklere sahip olmasına özen gösterilmelidir.
Genellikle H100 aşısı prosedürü 2 haftalık aralıklarla ve toplamda 3 ila 4 seans olacak şekilde uygulanır. Tedavinin etkisinin başlaması için genellikle enjeksiyonun üzerinden 2 ila 4 hafta geçmesi gerekir. H100 aşısından elde edilen etkiyi korumak ve uzun süreli olmasını sağlamak için H100 aşısının belirli aralıklarla tekrarlanması gerekliliği unutulmamalıdır.
H100 aşısının ciltte sağladığı gençleştirici etki genellikle ilk seanstan sonra fark edilmeye başlar. Uygulanan her seansın ardından cilt elastikiyeti, pürüzsüzlüğü, parlaklığı ve nem seviyesi artarken, ciltteki kırışıklıkların azalması sağlanabilir. Ayrıca doğal nemini kaybeden cilde ihtiyacı olan nemin kazandırılması H100 aşısı sayesinde sağlanabilir. Başta sivilce izleri olmak üzere cilt lekelerinin büyük ölçüde giderilmesi mümkün olur.