İğnesiz mezoterapi, cilt yenileme ve gençleştirme alanında kullanılan popüler bir yöntemdir. Elektroporasyon teknolojisi sayesinde cilt hücrelerinin geçirgenliği iğne kullanılmadan artırılarak aktif bileşenlerin cildin alt katmanlarına ulaşması sağlanır. İğnesiz mezoterapi tedavisi; cilt tonunu eşitlemek, nemlendirmek ve elastikiyet kazandırmak gibi çeşitli faydalar sunar. Aynı zamanda ciltteki gözeneklerin sıkılaşmasında da etkili olduğu belirtilmektedir.
Elektromanyetik dalgalar ya da ultrasonik teknikler yardımıyla uygulanan işlem sırasında cilt altına vitaminler, hyalüronik asit ve amino asitler gibi faydalı bileşenler aktarılır. Bu bileşenler, cilt dokusunu yeniden yapılandırarak sıkılaştırıcı bir etkiye neden olur. Cilt elastikiyetinin artırılması ve kolajen üretiminin teşvik edilmesiyle birlikte gözenekler daha küçük ve sıkı bir görünüm kazanır.
Ağrısız ve konforlu bir yöntem olan iğnesiz mezoterapi, düzenli uygulamalarla daha pürüzsüz ve sıkı bir cilt görünümüne katkı sağlar. Gözle görülür sonuçlar için uzman programıyla birden fazla seans gerekebilir.
İğnesiz Mezoterapinin Yan Etkileri Nelerdir?
İğnesiz mezoterapi, modern ve invaziv olmayan bir cilt yenileme yöntemi olarak yan etkiler açısından son derece güvenlidir. Geleneksel iğneli mezoterapide görülebilen morarma, kızarıklık, şişlik ve enfeksiyon riski bu yöntemde bulunmamaktadır. Elektroporasyon teknolojisiyle yapılan iğnesiz mezoterapide, cilde direk temas eden iğneler yerine elektromanyetik dalgalar veya ultrasonik teknikler kullanır. Bu sayede cilt bariyerini bozmadan aktif bileşenlerin derin tabakalara ulaşması sağlanır.
Tedavi sırasında alerjik reaksiyon ihtimali düşüktür. Çünkü kullanılan serumlar genellikle cilde zarar verecek içeriklerden arındırılmıştır. Çok hassas ciltlerde nadiren de olsa geçici hafif kızarıklık görülebilir. Bu durum kısa sürede kendiliğinden geçer. İşlem sonrası kanama veya uzun süreli bir hassasiyet yaşanmaz. Kişiler günlük aktivitelerine rahatlıkla dönebilir.
Her ne kadar iğnesiz mezoterapi güvenli bir yöntem olsa ve ciddi bir yan etkisi bulunmasa da; en iyi sonuçların elde edilebilmesi için alanında uzman ve deneyimli doktorlar tarafından gerçekleştirilmesi gereken bir medikal estetik prosedürdür.
İğnesiz Mezoterapi Sonrası Nasıl Bakım Yapılır?
İğnesiz mezoterapi sonrası doğru cilt bakımı, işlemin etkisini artırmak ve sonuçların daha uzun süre kalıcı olmasını sağlamak açısından son derece önemlidir. Uygulama sonrası, öncelikle ciltte işlem yapılan bölgenin 12 ila 15 saat boyunca suyla temas etmemesi tavsiye edilir. Bu süre içinde duş alınmamalı ve yüz yıkanmamalıdır. Ayrıca minimum dört saat boyunca makyaj ürünleri kullanımından kaçınılması gerekir. Cildi tahriş edebilecek fiziksel müdahalelerden uzak durulması da kritik bir adımdır.
İşlem sonrası cilt bakımında hassas ve yatıştırıcı ürünler tercih edilmelidir. Doğal içerikli yüz temizleme köpükleri ile cildi arındırmak, cildin sebum dengesini korumaya yardımcı olur. Bunun yanı sıra gözenek sıkılaştırıcı ve kolajen üretimini destekleyici peeling jeller kullanılabilir. Bu ürünler, cildin yenilenmesini teşvik ederek daha ışıltılı bir görünüm sağlar.
Cildi nemlendirmek için yoğun nemlendiriciler ve anti-aging etkili bakım kremleri tercih edilmelidir. Bu ürünler cilde nem ve besin takviyesi sağlar. Bir yandan da yaşlanma belirtilerine karşı önlem alır. İğnesiz mezoterapi sonrası cilt hassas olabileceği için güneş koruyucu ürünler ihmal edilmemeli ve cilt her koşulda UV ışınlarından korunmalıdır. Bu noktalara dikkat edilerek tedavi sonrası etkili ve verimli bir bakım uygulanabilir.
İğnesiz Mezoterapi ve Klasik Mezoterapi Arasındaki Farklar
İğnesiz mezoterapi ve klasik mezoterapi, cilt yenileme ve gençleştirme amacıyla kullanılan iki farklı yöntemdir. Aralarındaki temel fark uygulama biçimlerinden kaynaklanır. Klasik mezoterapide, ince uçlu iğneler aracılığıyla cildin mezodermal tabakasına hyalüronik asit, vitaminler ve mineraller gibi aktif maddeler enjekte edilir. Bu yöntem kırışıklıkların giderilmesi, cilt kalitesinin artırılması ve cildin sıkılaşması gibi sonuçlar sağlar. Ancak enjeksiyon işlemi nedeniyle hafif ağrı, morarma ve küçük çaplı kızarıklıklar oluşabilir.
İğnesiz mezoterapi ise invaziv olmayan bir teknik sunar. Bu yöntemde, elektroporasyon teknolojisi kullanılarak ciltte geçici mikrokanallar açılır ve aktif maddeler deri altına iletilir. İğne kullanılmadığı için bu yöntem ağrısızdır ve enjeksiyon kaynaklı komplikasyonlar yaşanmaz. Ayrıca işlem sonrası hassasiyet minimal seviyededir. İğnesiz mezoterapi özellikle iğneden çekinen bireyler veya hassas cilt yapısına sahip olanlar için tercih edilir.
Her iki yöntem de cildi yenileme, sıkılaştırma ve yaşlanma belirtilerini azaltma hedeflerini taşır. Ancak seçilecek teknik; cilt yapısı, kişinin tercihleri ve hedeflenen sonuçlara bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Bu nedenle uygun yöntem, uzman bir doktorun önerisi doğrultusunda belirlenmelidir.