Kadınlarda görülme sıklığı son derece fazla olan selülit, kalça ve bacak bölgelerinde portakal kabuğu gibi tümsekli cilt görünümü olarak tanımlanabilir. Estetik açıdan rahatsız edici bir görünüme neden olan selülit pek çok farklı nedenden kaynaklanabilir.
Yağ hücrelerinin cilt tabakaları arasına yerleşmesi, ciltte çukur – tümsek ve portakal kabuğu görünümüne neden olabilir. Kemik, kas ve yağ dokusundan oluşan insan vücudundaki yağ dokusu yaş almaya bağlı olarak artar. Buna bağlı olarak selülit sorununun ortaya çıkmasına uygun bir ortam meydana gelir.
Estetik açıdan istenmeyen bir görünüme neden olan selülitin vücut açısından bazı zararları vardır. Selülit sağlıklı kan dolaşımı sürecini kesintiye uğratabilir. Bunun nedeni selülit oluşan bölgelerde kan dolaşımının daha az görülmesidir. Yağ dokusunun fazla görüldüğü bölgelerde yağ hücreleri depo yaptığı gibi bu hücreler salgılanan östrojen hormonunun etkisiyle genişleyebilir. Yağ hücreleri genişleyip kan dolaşımı azaldıkça yağ dokusunun daha geniş alanlara yayılması söz konusu olur. Yağ dokusu yayıldıkça bağ doku zayıflar, vücut normalden daha fazla su tutmaya başlar ve kan dolaşımı azaldıkça dokuların ihtiyacı olan oksijeni alamaması sorunu ile karşı karşıya kalınır.
Selülit Neden Oluşur?
Selülit oluşumunun nedenleri arasında; genetik etkenler, sağlıksız beslenme, hareketsizlik, normalden fazla tuz tüketmek, hormonal değişiklikler, kilo alma ya da verme, beslenme programında karbonhidratın ağırlıklı olması, alkol ve sigara kullanımı sayılabilir. Tüm bunların yanı sıra günün büyük bir kısmının oturarak geçmesi ve dar kıyafetler giymenin tercih edilmesi selülit oluşumuna yol açabilir. Selülit oluşumuna neden olan faktörler şu şekilde sıralanabilir:
- Selülit sorununun ortaya çıkmasına neden olan faktörlerin başında kişinin şok diyetler uygulaması gelir. Günlük 600 ila 800 kcal aralığında tüketime yönelik olarak oluşturulan diyet programları vücuttaki tüm organlarda hasara neden olabilir. Şok diyet uygulamaları nedeniyle kas dokuları hızla kaybedilebilir, kemiklere olan etki sonucu osteoporoz sorunu yaşanabilir.
- Duruş ve oturuş bozuklukları ile ayakta düztabanlık olması selülit sorunu yaşanmasına neden olabilir.
- Tiroit, insülin, noradrenalin, prolaktinin ve östrojen gibi bazı hormonlar selülit oluşması riskini artırabilir.
- Menopoz dönemine giren kadınlarda, östrojen hormonunun azalması nedeniyle bağ dokudaki kan akışı da azalır. Dolaşım azalınca bağ doku yeterli oksijeni alamaz. Bunun sonucunda kolajen üretimi azalır. Yağ hücreleri büyür, cilt zayıflar ve selülit görünümü belirginlik kazanır.
- Selülit oluşumu genetik faktörlere de bağlı olabilir. Kişi özelinde değişebilen metabolizma çalışma hızı, yağ dokusunun dağılımı ve dolaşım düzeyi genetik faktörlerden etkilenir. Bu etkenlere bağlı olarak selülit oluşması süreci hızlanabilir.
Selülit Oluşumu Nasıl Önlenir?
Selülit oluşumunu kesin olarak önlemenin bir yolu yoktur. Bununla birlikte çeşitli yaşam tarzı değişiklikleri yapılması selülit oluşumunu azaltabilmektedir. Bu kapsamda sağlıklı bir beslenme planı uygulanması fayda sağlayabilir. Karbonhidrat, tuz ve yağ tüketimi azaltılmalı, lif tüketimi ağırlıklı bir beslenme programı uygulanmalıdır. Oturma pozisyonu sık sık değiştirilmeli ve ayakta kalma süresi mümkün olduğunca kısaltılmalıdır.
Ayrıca kan dolaşımını engelleyebilecek dar kıyafetlerin kullanımı tercih edilmemelidir. Fiziksel hareketliliği artırmak ve kasları egzersizlerle güçlendirmek selülit görünümünü azaltan bir faktör haline gelebilir.
Hızlı bir şekilde kilo verme amacıyla uygulanan diyet programları selülit oluşumu riskini artırabileceği için yavaş ve dengeli bir zayıflama programı uygulamaya özen gösterilmelidir. Sıkı bir cilde sahip olmak selülit görünümünün azaltılmasına yardımcı olur. Sigara ve alkol cildin gevşemesine neden olabilen faktörler arasında yer aldığından mümkünse sigara ve alkol kullanımı bırakılmalıdır.
Selülit Belirtileri ve Dereceleri Nelerdir?
Kalça, karın, uyluk gibi vücudun çeşitli bölgelerinde girintili çıkıntılı bir cilt görünümüyle karakterize olan selülit sorunu yaşayan kişilerin ciltlerindeki bu görünüm genellikle portakal kabuğu görünümüne benzetilir.
Hafif dereceli selülit vakalarında ciltteki portakal kabuğu görüntüsü yalnızca etkilenmekte olan uyluklar gibi alanlar sıkıştırılınca ortaya çıkar. Daha şiddetli vakalarda ciltteki pürüzlü yapı her durumda fark edilebilir. Genellikle uyluk ve kalça çevresinde selülit görülse de üst kollarda, alt karın bölgesinde ve göğüslerde selülit oluşması söz konusu olabilir.
Derece 1 selüliti olan kişilerde, yatarken ve ayakta dururken portakal kabuğu görünümünün fark edilmesi söz konusu değildir. Cilt pürüzsüz bir görünüme sahiptir. Derece 2 selülit vakalarında kişi yatarken cilt pürüzsüz görünmesine karşın ayakta durulduğunda bir miktar çukurlaşma fark edilir. Derece 3 selüliti olan kişilerde ise ayakta dururken de uzanırken de ciltte portakal kabuğu görünümü belirgindir.
Selülit tedavisi amacıyla farklı yöntemlere başvurulabilir. Selülit sorununun çözümlenmesi için ilk adım yaşam tarzı alışkanlıklarının değiştirilmesidir. Spor ve diyetin yeterli gelmediği durumlarda selülit giderici kremler, vakum terapi, ultrason, pressoterapi, karboksiterapi, radyofrekans, elektroterapi ve mezoterapi gibi farklı tedavilerin tek tek ya da kombine olarak kullanılması gündeme gelebilir.
Selülit tedavisinden etkili sonuçlar alınması için yapılması gereken her hasta özelinde en iyi sonuçları verecek yöntemin doğru bir şekilde belirlenmesidir. Bu aşamada doktorun uzmanlığı ve deneyimi de önemli bir faktördür.