Cilt yüzeyinde portakal kabuğu görünümüyle karakterize bir cilt hastalığı olan selülit, deri altındaki yağ hücrelerinin bağ dokusundaki zayıflamaya bağlı olarak gelişir. Bacak, kalça ve karın bölgesinde sıklıkla gözlemlenen cilt deformasyonunun nedenleri çeşitlilik gösterir. Sık sık kilo alıp vermek ve obezite, selülit oluşumunun en sık karşılaşılan nedenlerinden biridir. Ayrıca yaş alma ve çevresel faktörler de selülit oluşumunun nedenleri arasında sıralanabilir. Selülit oluşumunun cilt üzerindeki etkilerini gidermek için uzun bir tedavi sürecine gereksinim duyulabilir.
Selülit tedavisi amacıyla uygulanabilecek pek çok farklı yöntem vardır. Bu yöntemlerden hangisinin uygulanacağı çeşitli değerlendirmelerin ardından hasta özelinde belirlenir. Bacak, kalça, karın bölgesi ve vücudun diğer çeşitli bölgelerinde gelişen selülitlerin tedavisi için cilt sağlığına yönelik uygulamalar tercih edilebilir.
Selülit Oluşumunun Nedenleri
Selülit görülme sıklığı kadınlarda çok daha fazladır. Cilt altındaki yağ hücrelerinin bağ dokusu zayıfladıkça yağ hücreleri cildin üst tabakasına doğru itilir ve bölgede pütürlü bir yapı meydana gelir. Selülit olan bölgeye bakıldığında, portakal kabuğundakine benzer lifli bir yapı görülür. Elle dokunulduğunda bu yapı kolayca hissedilebilir. Genel olarak hormonal dengesizlikler, hareketsiz yaşam tarzı, yaş ve aşırı kilo alımı gibi faktörler cilt altındaki yağ hücrelerinin bağlarında zayıflamaya ve selülit oluşumuna neden olabilir.
Selülit; cilt tabakasının altındaki yağ hücrelerinin bağ dokusunu saran fibröz bantların kan akışı yavaşlığı, kilo alımı ve yaş gibi faktörlere bağlı olarak zayıflaması durumunda oluşur. Yağ hücrelerinin bağ dokusunu sarma işlevine sahip olan fibröz bantların zayıflaması, yağ hücrelerinin cildin üst yüzeyine doğru çıkıp pütürlü bir portakal kabuğu görünümü oluşturmasına neden olur. Bu oluşum yalnızca bağ dokuyu saran fibröz bantların zayıflamasıyla değil, aynı zamanda yağ hücrelerinin büyümesiyle de kombine bir şekilde gelişir.
Yağ hücrelerinin büyümesine ya da yağ hücre bağlarının zayıflamasına bağlı olarak selülit gelişebilir. Buna ek olarak bakteriyel olarak gelişen selülit enfeksiyonu bulunmakta olup bu ciltte kızarıklıklara neden olan iltihaplı bir hastalıktır. Genellikle el, ayak ve yüz bölgelerinde görülür. Her iki durum da bir cilt rahatsızlığı olmakla birlikte, iltihaplı cilt hastalığı yayılım gösterebilirken, diğeri yalnızca ciltte deformasyona yol açar ve yayılmaz.
Selülit Hangi Bölgelerde Olur?
Selülit genellikle kadınlarda ergenlik dönemiyle birlikte gelişir. Düzensiz beslenme, hareketsiz yaşam tarzı, cilt sağlığına gereken özenin gösterilmemesi ve yaşa bağlı olarak görülme sıklığı ve riski yükselebilir. Selülit riski kadınlarda, düzensiz beslenenlerde, az su tüketenlerde, cilt sağlığına dikkat etmeyenlerde, spor yapmayan ve hareketsiz bir yaşam tarzı olanlarda daha fazladır. En çok görüldüğü yaşların ise 30-35 sonrası olduğu bilinmektedir. Diğer yandan yaşın selülit oluşumunda yalnızca bir faktör olduğu, selülit gelişiminin genellikle cilt sağlığını etkileyen birden fazla durumun birleşimi olduğu unutulmamalıdır.
Selülit düşünülenin aksine yalnızca fazla kilolu kişilerde görülmez. Hamilelik sonrası cilt deformasyonu, doğum kontrol haplarının kullanımı, hormonal dengesizlikler, sigara kullanımı ve kan dolaşımına bağlı sağlık sorunları nedeniyle zayıf kişilerde de selülit oluşabilir.
Selülit en çok kalça, üst bacak ve karın bölgesinde görülür. Göğüs, üst kol ve alt bacaklarda da selülit görülmesi riski vardır. Selülitin oluşum tipine bağlı olarak hangi bölgede gelişeceği farklılık gösterebilir. Aşırı kilo alımına müsait olan bölgelerde kas zayıflığı olması nedeniyle, yağ dokusu o alanda üst tabakaya çıkarak selülit oluşumuna yol açabilir.
Kaç Derece Selülit Vardır?
Selülitin hafif, orta ve şiddetli olmak üzere üç farklı derecesi vardır. Bunlar aynı zamanda 1. derece, 2. derece ve 3. derece selülit olarak adlandırılır.
-Hafif yani 1. derece selülit, normal durumlarda cilt yüzeyinde anlaşılmaz. Oluşum görülen deri kısmının sıkıştırılıp katlandığında portakal kabuğu yapısının fark edilmesi söz konusu olabilir. Hafif evredeki selülit; sağlıklı bir cilt bakımı, su tüketiminin artırılması ve vitamin takviyeleri alınması gibi durumlarda hızlıca geçebilir.
-Orta derece yani 2.derece selülit, hafif evredeki selülitlere göre daha anlaşılırdır. Kişi ayakta durduğunda bacaktaki selülit belirgin olsa da, bacak bacak üstüne atıldığında ya da deri tabakası sıkıştırıldığında selülit oluşumu daha çok fark edilir.
-3. derece selülit ise ayakta, otururken ya da yatarken her şekilde belirgin bir portakal kabuğu görünümü vardır. Hafif ve orta derece selülite göre ağrıya sebep olabilen bir selülit türüdür. Ağrının olabildiği 3. derece selülit, aynı zamanda lipödem olarak da adlandırılır. Bu tür selülitlerin tedavisi amacıyla medikal ve tıbbi uygulamalara başvurulabilir. Tedavisi diğer selülit türlerine göre daha uzun sürebilir.
Selülit genel olarak genel sağlık üzerinde olumsuz etkilere neden olmaz. Ancak ilerleyen evrelerinde ağrıya neden olması mümkündür. Lipödem evresinde, ciltte oluşan yağ dengesizliği nedeniyle bölgedeki kan dolaşımının belirli oranda azalması ve farklı cilt sorunlarının gelişmesi riski doğabilir. Ayrıca selülit oluşumları genellikle yaz aylarında kadınların görünümleriyle ilgili memnuniyetsizlikler yaşamasına, hatta öz güven eksikliği ile karşı karşıya kalmasına neden olabilir.