Halk arasında “portakal kabuğu” olarak da adlandırılan selülit, genellikle bacak ve kalça bölgelerinde görülmektedir. Özellikle kadınların %80-90’ında selülit gözlemlenmektedir. Bundan dolayı kadınlarda en büyük estetik sorunlardan biri olarak sayılabilmektedir. İnsan vücudu; yağ, kas ve kemiklerden oluşmaktadır. Yaşlandıkça ve yaşam tarzına bağlı olarak vücuttaki yağ dokusu da artmaktadır. Buna bağlı olarak da selülit oluşumu gözlenmektedir. Tıp alanında ise selülit, ‘ödemli fibrosklerotik panniküliti’, ‘gynoid lipodistrofi’ ya da ‘adipoz ödemi’ gibi farklı isimlerle adlandırılmaktadır.
Bazı tedavi yöntemleri uygulanarak, selülit görünümünü ve oluşumunu önemli bir ölçüde yok etmek mümkündür. Uygulanan tedaviler ile birlikte, sağlıklı beslenme ve spor ile desteklenen yaşam tarzının benimsenmesi selülit görünümünün azalmasına destek olmaktadır. Kişinin kendi için uygun ve sağlıklı olan vücut ağırlığında kalması, çukur oluşumunu en aza indirmektedir.
Kişinin yaşamını düzenlemesinin yanı sıra tıbbi alanda da birçok tedavi yöntemi bulunmaktadır. Öncelikle selülit tedavisi için etkili birtakım ilaç ve kremler kullanılabilmektedir. Kişinin bunları doktor kontrolü ve tavsiyesi ile kullanması gereklidir. İlaç ve kremlerden etkili sonuç alabilmek için en az 6 ay boyunca düzenli bir şekilde kullanılması gerekmektedir.
Selülit görünümünü azaltmak için önerilen bir diğer yöntem kompresyon giysisidir. Bu giysiler, arterleri sıkıştırarak, kan ve lenf akışını artırmaktadır. Bu durum selülitlerin azalmasına yol açmaktadır. Fakat bu giysiler doktor tavsiyesi dışında kullanılmamalıdır. Aksi takdirde vücutta ve kan dolaşımında istenmeyen sorunlara neden olabilmektedir. Bunların yanı sıra birçok cerrahi müdahale gerektiren, tedavi seçenekleri de mevcuttur. Bunlar; lazer, ultrasonik, mezoterapi, LPG, akupunktur, ozon terapi, basınç ve radyofrekans olarak birbirinden ayrılmaktadır.
Selülit Tedavisi
Selülit tedavisi için birçok yöntem mevcuttur. Bunlar şu şekilde sıralanmaktadır;
- Lazer yardımlı liposuction yöntemi: Selülit olan bölgeden küçük bir parça alınarak işlem gerçekleştirilmektedir.
- Ultrasonik liposuction yöntemi: Bölgedeki yağ parçacıkları, ultrason dalgaları sayesinde yok edilmektedir.
- Lenfatik drenaj: Özellikle bacaklarda oluşan yüzeysel dolaşımın bozulması sonucunda tercih edilen bir tedavidir. Tüm bacağa veya karına eşit miktarlarda değişik aralıklarda ve değerlerle basınç uygulanmaktadır.
- Mezoterapi: 4 milimetrelik iğneler kullanılarak, bir enjektör yardımıyla cildin orta tabakasına özel bir solüsyon enjekte edilir. Bu madde selülit bulunan bölgeye doğrudan bir etki yaparak, vücut tarafından depolanan yağ hücrelerini parçalar. Bu sayede vücut bu yağları kullanıma sokar.
- LPG: Bu tedavi işleminde cilde uygulanan vakum tekniği sayesinde “septa” adı verilen yapılar gevşetilir, uzatılır ve koparılır. LPG aslında deri ve deri altındaki dokulara negatif basınç uygulayarak yok etmeye yarayan bir masaj tekniğidir.
- Akupunktur: Vücudun farklı noktalarına iğneler ile ulaşılarak, su ve yağ hücrelerini harekete geçirmeyi amaçlayan bir yöntemdir.
- Ozon tedavisi: Yağ hücrelerinin oksijen ile temizlenerek yakılmasını sağlayan bir tedavi yöntemidir.
- Lazer tedavisi: Belirlenen selülitli bölge üzerine uygulanan lazer, kan dolaşımını hızlandırır ve bölgedeki kan akışı hareketlendirilir.
- Ultrason: Derinin altına girerek, yağ hücrelerinin parçalanmasını sağlayan bir tedavi şeklidir.
- Basınç tedavisi: Hava basıncı kullanılarak kan ve lenf dolaşımı harekete geçirilir. Bu yöntem özellikle selülit tedavisinde çok etkilidir.
- Lipoelektro: Mikro inceliğe ve uzunluğa sahip olan iğneler ile yapılan tedavide, elektro ile selülitli bölgelerdeki yağların parçalanması ve boşaltılması sağlanır.
- Radyofrekans: Bu tedavi yöntemi, cildin kolajen sentezini tetikler. Böylelikle cilt altı yağ dokusunun incelmesini sağlar.
- Karboksiterapi: Tedavi yöntemi sırasında deri altına, karbondioksit gazı yerleştirilir. Yan etkileri bulunan bir yöntem olsa da selülit tedavisi için tercih edilebilmektedir.
Selülit Tedavisi Sonrası
Selülit tedavisi sonrasında dikkat edilmesi gereken birkaç nokta bulunmaktadır. Bunlar şu şekilde sıralanmaktadır:
- Yeme düzenine dikkat edilmelidir. Hastanın karbonhidrat ve yağ içeren besinler tüketmemesi, aynı zamanda bol bol su içmesi önerilir. Hasta iyileştikten sonra bile bu yeme düzenini devam ettirmeli ve sporla desteklemelidir. Fakat tedaviden hemen sonra ağır sporların yapılmaması gereklidir.
- İşlem sonrasında bazı hastalara daha iyi sonuç alabilmek adına korse kullanımı önerilmektedir. İşlem sonrasında doktorun belirlediği süre boyunca kullanılan korse, selülit görünümünün kaybolmasına ve tekrar oluşumunun engellenmesine büyük katkı sağlar.
Selülitleri gidermek için neler yapılabilir?
İleri seviyede olan selülit problemleri, tıbbi tedavi gerektirmektedir. Fakat fazla ilerlememiş selülitleri gidermek ya da tıbbi tedavileri desteklemek adına birkaç doğal yöntem bulunmaktadır. Selüliti azaltmak ya da önlemek için yapılması gereken ilk şey kişinin hayatını düzene sokmasıdır. Genellikle fazla kilolardan ve düzensiz beslenmeden kaynaklanan selüliti gidermek için kişinin, düzenli beslenmesi ve spor yapması zorunludur. Her gün en az 1 saat spor yapılmalıdır. Asansör yerine merdiven tercih etmek bunun ilk adımı olabilmektedir.
Kişinin, günde en az 2 litre su içmesi gerekmektedir. Kan dolaşımını hızlandırmak adına selülit olan bölgeye, peeling etkisi yaratacak malzemeler kullanılarak masaj yapılabilmektedir. Daha sonra doğal kıl fırça ile cildi fırçalamak da kan dolaşımına katkıda bulunur.