Sıcak Kolajen

Derinin yüzeysel ve derin tabakalarının iskeletini oluşturan üç temel yap ıtaşı vardır: kolajen, elastin ve hyaluronik asit. Bu yapıtaşları, deride bulunan ve fibroblast denilen farklılaşabilen hücreler başta olmak kaydıyla çeşitli hücrelerden sentezlenebilmektedirler. Yaş alma, çevresel faktörler ve bazı diğer etkenlere bağlı olarak zaman içerisinde deride sentezlenen yapıtaşlarının miktarı azalmaktadır. Bunun yanı sıra pigment sentez problemleri lekelenmeler oluşmasına neden olmakta, gereksiz damar üretimi sonucunda kızarıklıklar ile kılcal damarlar gözle görülür bir hal almaktadır.

Vücudun temel yapı taşlarından biri olan kolajenin en önemli özelliği, cilde esneklik ve sağlamlık kazandırmasıdır. Kolajen insan vücudunda en yaygın protein olma özelliğine sahiptir. Bunun doğal bir sonucu olarak derinin %72’si, korneanın %68’i ve kıkırdağın %60’i kolajen barındırır. Kolajen aşısı enjeksiyonu ile ciltte bu önemli yapı taşının miktarının artırılması amaçlanır.

Sıcak Kolajen Nedir?

Cilde elastikiyetinin ve parlaklığının yeniden kazandırılması, çeşitli nedenlere bağlı olarak ortaya çıkan kırışıklıkların giderilmesi amacıyla uygulanan medikal estetik prosedürlerin biri sıcak kolajen ya da kolajen aşısıdır. Kolajen aşısı enjeksiyonundaki amaç ciltteki fibroblast hücrelerinin uyarılması yoluyla vücuttaki kolajen üretimini tetiklemektir. Buna bağlı olarak su tutma kapasitesi artan cildin sıkılaşması, canlanması ve kırışıklıkların azalması sağlanır.

Vücuttaki bağ dokusunun güçlendirilmesi, vücut bütünlüğünün korunması kolajenin en önemli görevidir. İnsan vücudunda en az 16 çeşit olarak bulunan kolajenin büyük kısmı tip 1, 2, 3, 5 ve 10’dur.

Sıcak Kolajen Kimler İçin Uygundur?

Kolajen vücudun temel yapı taşlarından biri olsa da ortalama 25 ila 30 yaşlarından itibaren vücutta kolajen üretimi azalmaya başlar. Yaş alma, sağlıksız beslenme, güneş ışınlarının zararlı etkileri gibi etkenler de kolajen üretiminin azalmasına neden olur. Kolajenin azalmasıyla birlikte ciltte kırışıklık ve sarkmalar ile eklemlerde ağrılar belirgin hale gelmeye başlar. 

Yaşlanmayla birlikte gelen sürecin durdurulması için önlem olarak ya da ciltte meydana gelen elastikiyet kaybının giderilmesi için her yaşta kolajen aşısı uygulanabilir. Bununla birlikte kolajen aşısı uygulanacak kişilerin 25 ila 65 yaş arasında olması gerekir.

Kolajen aşısı; hamilelik ve emzirme dönemindeki kişilere, kanser ve şeker hastalarına, keloid oluşumuna yatkın olanlara, kimyasal peeling prosedürü uygulananlara, lazer tedavisi görenlere, enjeksiyon bölgesinde enfeksiyonu olanlara ve bağışıklık sistemine bağlı sağlık sorunu bulunanlara uygulanmaz.

Sıcak Kolajen Nasıl Yapılır?

Kolajen aşısı oldukça etkili ve konforlu bir tedavi olmakla birlikte mutlaka alanında deneyimli doktorlar tarafından uygulanmalıdır. Uygulamaya başlanmadan önce enjeksiyon bölgesine lokal anestezik etkili krem sürülür. Bölgede uyuşma sağlandıktan sonra ince uçlu mezoterapi iğnesi kullanılarak dermal tabakaya kolajen enjekte edilir. Enjeksiyon tamamlandıktan sonra hasta günlük rutinine kesintisiz bir şekilde devam edebilir.

Uygulama cilt yapısına ve hastanın özelliklerine göre 2 ila 4 hafta aralıklarla olmak kaydıyla 4 ila 5 seans şeklinde uygulanır. Kolajen aşısının etkisi enjeksiyonu izleyen 7 gün içinde görülmeye başlar ve tedavi süresince aşının etkisi artarak devam eder. Kolajen aşısının ciltteki ilk belirtileri parlaklık ve pürüzsüzlük kazandırmasıdır. İkinci seans kolajen aşısından sonra cilt gözeneklerinde küçülme ve cilt elastikiyetinde artış görülür. 12 ila 18 hafta süreyle tedavi devam edilmesi sonucu cilt sıkılaşarak gerginleştiği için kırışıklıklarda azalma ortaya çıkar. Gevşek bir yapıya sahip olan cilt kalınlaştığı gibi ince çizgilerin dolup pürüzsüzleşmesiyle ciltte gençleşme etkisi sağlanır. Bazı hastalarda 3 ila 6 aylık periyotlarla hatırlatma seansın yapılması ihtiyacı oluşabilir.

Sıcak Kolajenin Avantajları Nelerdir?

Kolajen aşısının vücutta ihtiyaç duyulan her bölgeye uygulanması mümkündür. Kolajen aşısı enjeksiyonuyla birlikte yüzde ve vücutta yenilenme süreci başlar. Cilt elastikiyetinin artmasıyla birlikte ciltteki yaş alma belirtileri ve kırışıklıklar azalır. Yara ve akne izlerinin tedavisi konusunda kolajen aşısından yararlanılabilir. Karın ve kalça sıkılaştırma üzerinde etki sahibi olan kolajen aşısı enjeksiyonuyla birlikte dermisin ve bağ dokusunun yenilenmesi sağlanır. Üst kol ve bacaklarda sıkılaştırma ile boyun, göğüs ve dekolte bölgesindeki elastikiyet kaybının giderilmesi amacıyla uygulanan kolajen aşısı cildin onarılması ve doğal görünümünü geri kazanması konusunda önemli bir rol üstlenir. 

Estetik tıbbın ve yaşlanma karşıtı tedavilerin temel taşlarından biri olan kolajeni oluşturan fibroblast üretimi kolajen aşısı enjeksiyonuyla uyarılır. Cilt altı dokusuna kolajen aşısı enjeksiyonunun yapılmasıyla birlikte fibroblastların uyarılması yeni kolajen üretimini tetikleyen bir durumdur. Aynı zamanda hyaluronik asit üretimi de bu sayede artırılır. Tüm bu özellikleri nedeniyle kolajen aşısının cildin yeniden yapılanmasını ve buna bağlı olarak elastikiyetini ve parlaklığını geri kazanmasını sağlayan biyoaktif enjekte edilebilir bir formülasyon olduğu söylenebilir. Bu nedenle ilk yaşlanma belirtilerine karşı mücadelede oldukça etkili bir medikal estetik prosedür olan kolajen aşısından büyük fayda sağlanır. Kolajen tüketilen besinlerle desteklenebilmesine karşın cildin orta katmanı olan dermisin medikal prosedürlerle desteklenmesi zorunlu bir durumdur. Bu nedenle medikal cihazlar kullanılarak cildin orta katmanı olan dermiste geçici bir hasar oluşturulması böylece yeni kolajen üretiminin tetiklenmesi faydalı olabilir.

Sıcak Kolajen Sonrası Dikkat Edilmesi Gerekenler

Kolajen aşısından sonra enjeksiyon bölgesinde hafif kızarıklık, ödem ya da morluk meydana gelebilir. Doğal olan bu durum enjeksiyondan birkaç gün sonra kendiliğinden düzelir. Kolajen aşısı enjeksiyonundan sonraki 24 saat içinde; uygulama bölgesinin yıkanmaması konusunda dikkatli olunmalıdır. Spor yapılmamalı ve hamam, sauna, solaryum gibi aşırı sıcak ortamlardan uzak durulmalıdır. Alkol ve sigara kullanılmaması, doğrudan güneşe maruz kalınmaması, bol su tüketilmesi ve enjeksiyon bölgesine buz kompresi yapılması dikkat edilmesi gereken noktalar arasında yer alır.