İçindekiler
Yaş almaya ve yer çekiminin etkisine bağlı olarak zaman içerisinde ciltte sarkmalar görülmesi son derece normaldir. Bu süreç içerisinde göz kapaklarında torbalanma, gevşeme, kırışıklık, ciltte bollaşma ve renk değişikliği gibi bulgular da meydana gelebilir. Aynı zamanda güneş ışınlarına maruz kalınması, düzensiz uyku, hava kirliliği, aşırı alkol ve sigara kullanımı gibi etkenler de cildin yaşlanma süreci üzerinde hızlandırıcı etkilere sahiptir.
Cilt normalde elastik bir yapıya sahip olsa da yaş almayla birlikte kademeli olarak cildin elastikiyeti azalır. Yüz cildinde ortaya çıkan elastikiyet kaybının ilk belirtileri göz kapaklarında oluşmaya başlar ve fazla derinin ilk olarak göz kapaklarında toplandığı görülür. Buna bağlı olarak yaşlanmanın ilk belirtilerinin göz kapaklarında oluştuğu ifade edilebilir. Göz kapaklarında yaş almaya bağlı olarak meydana gelen değişimler kişinin olduğundan daha yorgun, yaşlı ve donuk bir görünüme sahip olmasına neden olur. Alt ve üst göz kapaklarında görülen yaşlanma belirtileri arasında;
- Üst göz kapağında düşüklük,
- Göz altlarında renk değişimi ve torbalanma,
- Göz kenarlarında kazayağı çizgileri,
- Göz kapağı cildinde sarkma ve kırışıklık,
- Yorgun bir yüz ifadesinin oluşması sayılabilir.
Göz kapaklarında oluşan deri bollaşmaları göz kapağı düşüklüklerine neden olabildiği gibi bu durum bazı kişilerde görmeyi engelleyecek boyuta ulaşabilir. Bazı durumlarda göz kapağı düşüklüğüne kaşlardaki ve alındaki düşüklükler de eşlik edebilir. Bu durum estetik açıdan kötü bir görünüm oluşturmasının yanı sıra fonksiyonel olarak da tedavi edilmesi zorunlu bir durum olarak kabul edilir.
Ameliyatsız Göz Kapağı Estetiği Nedir?
Göz kapaklarındaki deri fazlasının kesi yapılmaksızın ve iz bırakılmaksızın uzaklaştırılması için yapılan işlemler ameliyatsız göz kapağı estetiği olarak adlandırılır. Ameliyatsız göz kapağı estetiği ile cilt yüzeyine etki edilerek hızlı bir şekilde yenilenme sağlanması mümkündür. Böylece göz kapaklarındaki fazla deri ve kırışıklıklar giderilir. Ameliyatsız bir şekilde cildin gençleştirilmesi sağlanmış olur.
Ameliyatsız göz kapağı estetiği plazma enerjisi tedavisi ile gerçekleştirilir. Plazma enerjisi ile çalışan bir cihazın kullanıldığı yöntemde, en basit anlatımıyla cildin en üst tabakası olan epidermisin buharlaştırılması yoluyla etki sağlanır. Epidermisin buharlaşmasının ardından kalan cilt kasıldığında fazlalık olan kısım ameliyatsız olarak uzaklaştırılmış olur.
Ameliyatsız göz kapağı estetiğinde kullanılan cihazın ucu, çok yüksek sıcaklıklarda bir elektriksel enerji üretmekte olup derinin yüzeyine yaklaştırıldığında atmosferik gazları iyonize edip plazma enerjisi üretilmesini sağlar. Üretilen plazma enerjisi cildin en üst tabakasında bulunan keratinosit hücrelerini gaz haline getirerek deriyi gerginleştirir. Tedavi edilen dokular gaz haline dönüşürken, istenmeyen ısının çevre dokularla cilt altı katmana iletilmesi önlenir. Bu sayede ortaya çıkan plazma enerjisinin yalnızca cihazın gördüğü milimetrik alanda kalması ve çevre dokuların etkilenmemesi mümkün olur.
Ameliyatsız Göz Kapağı Estetiği Neden Yapılır?
Göz kapağı alt ve üst olmak üzere iki ayrı doku yapısına sahiptir. Üst göz kapağı hareket eden bir doku olarak gözle ilgili tüm işlevleri yerine getirir. Ameliyatsız göz kapağı estetiği uygulaması ile üst göz kapağında oluşan sarkmalar ve kırışıklıklar giderilebilir. Sonradan oluşan ya da doğuştan gelen göz kapağı düşüklüğü giderilerek göz kapağı kaldırılabilir. Ayrıca göz kapağının daha sıkı bir dokuya kavuşması da sağlanabilir.
Alt göz kapağı üst göz kapağına kıyasla daha küçük bir doku olduğu gibi işlevsel olarak da daha arka plandadır. Bununla birlikte göz altı kırışıklıklarına bağlı olarak görüntü açısından en çabuk etkilenen doku olma özelliğindedir. Ameliyatsız göz kapağı estetiği ile alt göz kapağında da tıpkı üst göz kapağındaki etkiler elde edilebilir.
Ameliyatsız göz kapağı estetiği;
- Hastaların estetik kaygılarının,
- Göz çevresinde oluşan kırışıklıkların,
- Yaş almaya bağlı olarak meydana gelen sarkmaların ve kırışıklıkların,
- Üst göz kapağının işlevini yitirmesi sorununun giderilmesi için uygulanabilir.
Ameliyatsız Göz Kapağı Estetiği Kimlerde Faydalı Olur?
Genellikle yaşlanma belirtilerinin göz kapaklarında ortaya çıkmaya başladığı 35 yaşın üzerindeki kişilere uygulanır. Bununla birlikte medikal olarak ihtiyaç duyan herkese yapılabilecek bir uygulama olan ameliyatsız göz kapağı estetiğinde bir yaş sınırı bulunmaz.
Ameliyatsız göz kapağı estetiği, göz kapağında deri fazlalığı olan herkese uygulanabilmekle birlikte cildi ince olan kişilerde daha verimli sonuçlar elde edilmesi söz konusudur. Ciltteki kalınlık arttıkça uygulamadan elde edilecek olan verim azalabileceği için uygulama yapılıp yapılmayacağı konusundaki karar hasta özelinde doktor tarafından verilir.
Plazma enerjisi tedavisi hamilelere, uygulama bölgesinde açık yara veya enfeksiyon bulunan kişilerde uygulanamaz.
Ameliyatsız Göz Kapağı Estetiği Nasıl Uygulanır?
Ameliyatsız göz kapağı estetiği öncesinde hastanın konforunun artırılması için uyuşturucu krem, lokal anestezi enjeksiyon ya da nadir olmakla birlikte sedasyon uygulanması tercih edilebilir. Uygulama bölgesinde uyuşma gerçekleştiğinde alt, üst ya da her iki göz kapağına lazer atışları yapılır. Uygulama bölgesinde gaz haline bulunmakta olan su buharının ve azotun, yüksek enerjiyle plazma enerjisine dönüştürülmesi sağlanır. Cilt üzerindeki problemli dokuların yok edilmesinin yanı sıra yeni doku oluşumu süreci de başlatılmış olur. Nokta nokta gerçekleştirilen bu yöntemde, fazla cilt katlantılarının ortadan kalktığı gözle görülene kadar uygulamaya devam edilir.
Plazma enerjisi tedavisinin yarattığı yenilenme etkisi uygulama bölgesinde artarak devam etmekle birlikte uygulama kılcal damarları, kıl köklerini, sinir ve yağ dokularını etkilemez.
Ameliyatsız Göz Kapağı Estetiği İşlemi Sonrası Süreç Nasıldır?
Ameliyatsız göz kapağı estetiği uygulamasında, alt ve üst göz kapaklarına gerçekleştirilen plazma enerjisi tedavisinden sonra uygulama bölgesinde şişme ve kabuklanma oluşur. Oluşan ödem kişiden kişiye değişiklik göstermekle birlikte genellikle en geç 5 gün içerisinde düzelir. Bu süre içerisinde ödem çözücü solüsyon kullanılması doktorlar tarafından önerilebilir. Uygulama bölgesi pH 5.5 değerine sahip nötr sabun kullanılarak temizlenmesi ve hiçbir şekilde alkol içeren ürünlerle temas ettirilmemelidir. Dezenfektan olarak yalnızca benzalkonyum klorür içerikli ürünlerin kullanılması önerilir.
Uygulamadan sonra oluşan kabuklanmalar herhangi bir bant ya da flaster kullanılarak kapatılmamalıdır. Uygulamanın etkisi ile buharlaşan ve kabuk haline gelen doku ortalama 7 ile 20 gün arasında düşer. Bu kabukların kesinlikle kaldırılmaması ve kendiliğinden düşmesinin beklenmesi çok önemlidir. Ayrıca bölgenin yumuşatılması için nemlendirici krem kullanımından da uzak durulmalıdır.
İyileşme sürecinde uygulama bölgesinin güneşten ve yapay ışıklardan korunabilmesi için kalın bir likit fondöten bloğu uygulanması önerilir. Güneşten koruma faktörü içeren likit fondötenler sabah uyanıldığı andan akşam yatana kadar geçen süre içerisinde birkaç saat aralıkla yenilenmelidir. Yatmadan önce ise nötr sabunla, ovalanmadan temizlenmeli, 10 dakika ödem çözücü ıslak pansuman uygulandıktan sonra yalnızca kabuklara doktorun önerdiği göz damlası sürülmelidir.
Plazma enerjisi tedavisinin etkili olduğu süre kişisel farklılıklara göre değişiklik gösterebilir. En az 2-3 yıl süren etki, kalın cilt yapısına sahip olan kişilerde daha kısa süreli olabilir. İşlemin tekrar edilmesi daha kalıcı sonuçlar elde edilmesini sağlayabilmektedir. Uygulamanın tekrar edilmesi için tamamen iyileşmenin beklenmesi gerekir. Bu süre en erken 3-6 ay olarak kabul edilir. Plazma tedavisinin uygulandığı göz kapağı sorunları bölgelerde meydana gelen derhal biostimülasyona bağlı olarak 2-3 yıl süreyle korunabilir. Ancak yaş almaya, zaman ve yer çekimine direnmek mümkün olmadığı için kalıcı bir işlem değildir. Bununla birlikte göz kapaklarının ameliyat ihtiyacını ve zamanını öteleyici etkisi de göz ardı edilemeyecek kadar büyük bir avantaj olarak değerlendirilebilir.
Ameliyatsız Göz Kapağı Estetiği Sonrasında İz Kalır mı?
Ameliyatsız göz kapağı estetiği uygulamasından sonra iz kalmaz. Ancak uygulama alanında oluşan renk değişikliğinin geçmesi için gereken süre kişiden kişiye değişiklik gösterebilir. Bu dönemin hızlı ve sağlıklı bir şekilde ilerlemesi için güneş koruyucu ve fondöten kullanımının aksatılmaması çok önemlidir. Esmer tenli kişilerde, çinko ve demir eksikliği olanlarda bu sürenin biraz daha uzayabilmesi mümkündür.
Göz kapaklarına neştersiz çözüm!
Ameliyatsız göz kapağı estetiği yeni teknolojilerle birlikte artık operasyona gerek duymadan yapılıyor. Plazma BT adlı cihaz ile uygulanan bu yöntem, kesi ve bıçak darbesi olmaksızın başarılı sonuçlar veriyor.
Göz kapağı düşüklüğü, kişilerin yaşını daha büyük gösteren bir deri sarkması durumudur. Göz kapağı elle gerildikten sonra 2-3 saniye içinde hemen eski haline dönmüyorsa, o bölgede bir elastikiyet kaybı olduğundan bahsedilebilir. Hatta bu durum görme alanı daralmasına kadar gidebilir. Ameliyatsız göz kapağı estetiği için bu tür semptomlar gösteren hastalar uygundur, ancak bu işlemin güneşin daha az kendini gösterdiği kış aylarında yapılması tavsiye edilir.
İleri safha göz kapağı düşüklükleri operasyon gerektirebilir, buna yine doktorun karar vermesi beklenir. Ancak bıçak altına yatmak istemeyen hastalar ve çok ilerlememiş düşüklükler için yeni teknoloji plazma enerjisi üreten ‘Plazma BT’ isimli cihaz bu işlem için uygundur. Özellikle üst göz kapağı düşüklüğü, bu yolla eski görünümüne kavuşabilir.
Plazma BT sırasında cihaza özel bir başlıkla cilt bölgesinin sadece üst katmanına odaklanılarak kontrollü ve minimum bir hasar verilir. Böylece söz konusu bölgedeki fibroblast üretimi tetiklenir. Fibroblastlar cildin gençliğini ve diriliğini sağlayan kolajen ve elastini üreten, deride oldukça önemli bir oynayan hücrelerdir. Cihaz bu üretimi desteklediğinden, cildin üst katmanında toparlanma ve gerilme görülür. Plazma BT yaklaşık 30 dakika sürer ve tek sefer uygulanır. Sonrasında yaklaşık 15-20 gün güneş koruyucusu kullanılması önerilir. 1 ay sonra kontrol edilen hastalara gerekirse rötuş yapılabilir. İlk farklar ise 15 gün içinde görülmeye başlar.
İşlemden sonra göz kapağında ufak şişlikler ve kızarma oluşabilir ancak ciddi bir morarma görülmez. Hastalar 2-3 gün içinde sosyal hayatlarına dönebilir.
Çalışma Saatlerimiz
Günler | Saatler |
Pazartesi | 10:00–18:00 |
Salı | 10:00–18:00 |
Çarşamba | 10:00–18:00 |
Perşembe | 10:00–18:00 |
Cuma | 10:00–18:00 |
Cumartesi | 10:00–18:00 |
Pazar | Kapalı |
Google Yorumları
Doktor – Hasta gizliliği sebebiyle yorumlarda isim ve fotoğraf alanları gizlenmiştir. Google haritalar üzerinden yorumların devamını kontrol edebilirsiniz.
2 Comments
-
-
Uzm. DR. Şafak GÖKTAŞ
Merhaba, 05306011478 iletişim numaramızdan bizlere ulaşarak detaylı bilgi alabilirsiniz.
-
Pelin
Merhabalar 3 hafta önce göz altındaki yağ bezeleri için plexr uyguladı doktorum ve hala arada kızarıyor.Doktorum sudokrem önermişti ne kadar süre daha kullanmalıyım kremi yardımcı olabilir misiniz?hala kızarık olması normal midir?