
Kliniğimize başvuran ve bu işlemi yaptıran hastaların deneyimlerinden yola çıkarak en merak edilen soruları yanıtlayalım:
İşlem çok acı veriyor mu?
Göz altı ışık dolgusu yaptıranların en büyük endişesi acı hissidir. İşlemden yaklaşık 20-30 dakika önce bölgeye güçlü bir topikal anestezik krem uygulanır. Bu, bölgeyi büyük ölçüde uyuşturur.
Daha da önemlisi, bu hassas bölge için artık keskin iğneler yerine kanül adı verilen kör uçlu, ince borucuklar kullanıyoruz. Kanül, tek bir giriş noktasından cildin altına nazikçe ilerler, damar ve sinir dokularına zarar verme riskini en aza indirir. Bu teknik hem çok daha güvenlidir hem de hastanın hissettiği acıyı minimalize eder. Hastalarımız genellikle “hafif bir baskı” veya “garip bir his” olarak tanımlar, ancak “keskin bir acı” olarak değil.
İşlemden hemen sonra normal hayatıma dönebilir miyim?
Evet, bu işlem tam bir “öğle arası” prosedürüdür. Toplamda yaklaşık 30 dakika sürer. Kanül tekniği sayesinde morarma ve şişlik riski çok düşüktür. İşlem sonrası hafif bir kızarıklık veya giriş noktasında minik bir kabarıklık olabilir, ancak bu genellikle saatler içinde geçer. Hastalarımız işlemden hemen sonra makyaj yapabilir (giriş noktası hariç) ve sosyal hayatlarına dönebilirler.
Yaptırdığım belli olur mu? Dolgulu veya şiş görünür müyüm?
Göz altı ışık dolgusu yaptıranların ortak hedefi doğal görünmektir. Bu, tedavideki en kritik noktadır. Göz altı bölgesi, fazla dolguyu affetmez.
Deneyimli bir uzman, bölgeyi “şişirmeyi” değil, “düzeltmeyi” hedefler. Amaç, çukuru yanak seviyesine getirmektir, yoksa yastık gibi şişirmek değildir. Doğru teknikle yapıldığında, dışarıdan “dolgulu” görünmezsiniz; sadece “iyi dinlenmiş” ve “daha taze” görünürsünüz. En sık aldığımız geri bildirim, “Çevremdekiler bir şey yaptırdığımı anlamadı, sadece ‘bu aralar çok iyi görünüyorsun’ diyorlar” şeklindedir.
Göz Altı Işık Dolgusu Sayesinde ‘Yorgun Musun?’ Sorusundan Kurtulmak
Aynaya her baktığınızda, yeterince uyumuş olsanız bile “yorgun”, “üzgün” veya “çökmüş” bir ifadeyle mi karşılaşıyorsunuz? Göz altı bölgesindeki çöküntüler, gölgelenmeler ve morluklar, kişinin genel yüz ifadesini doğrudan etkileyen en yaygın estetik şikayetlerin başında gelir. Bu durum, ne kadar dinlenirsek dinlenelim, enerjimizi tam olarak yansıtamamamıza neden olur.
İşte tam da bu noktada, medikal estetiğin en popüler ve hasta memnuniyeti en yüksek uygulamalarından biri olan Göz Altı Işık Dolgusu devreye giriyor.
Göz Altı Bölgesi Neden Çöker ve Morarır?
Bu tedavinin mantığını anlamak için öncelikle sorunun kaynağına inmek gerekir. Göz altı derisi, vücudumuzdaki en ince ve en hassas deri yapılarından biridir. Bu bölgedeki “yorgun” ifadenin birkaç temel nedeni vardır:
- Birçok kişide, “gözyaşı oluğu” (tear trough) olarak adlandırılan anatomik bir çöküntü bulunur. Bu yapısal bir durumdur ve genç yaşlardan itibaren belirgin olabilir.
- Yıllar geçtikçe, yüzümüzdeki doğal yağ pedleri erir ve yer değiştirir. Kemik yapımız bile geriye doğru çekilir. Göz altındaki bu destek doku kaybı, çöküntülerin derinleşmesine yol açar.
- Çoğu zaman “göz altı morluğu” olarak adlandırılan durum, aslında bir pigmentasyon (renk koyuluğu) sorunundan çok, çöküntülerin yarattığı bir gölgedir. Işık bu çukura düştüğünde, bölge olduğundan daha koyu ve mor görünür.
Göz altı ışık dolgusu, tam olarak bu hacim kaybını ve yapısal çöküntüyü hedef alır.
Göz Altı Işık Dolgusu Tam Olarak Nedir?
“Işık dolgusu” terimi, aslında bir pazarlama isminden çok, tedavinin etkisini tanımlar. Bu işlemde kullanılan dolgu maddesi, cildimizde doğal olarak bulunan Hyalüronik Asit (HA) bazlıdır. Ancak bu bölge için özel olarak üretilmiş, daha düşük yoğunluklu, su tutma kapasitesi kontrollü ve dokuyla mükemmel uyum sağlayan bir formülasyondur.
Tedavinin amacı şudur:
- Çökmüş olan gözyaşı oluğunu nazikçe yükseltmek.
- Göz altı ile yanak arasındaki geçişi yumuşatmak ve daha pürüzsüz hale getirmek.
- Bölgeyi yükselterek ışığın daha düzgün yansımasını sağlamak ve böylece gölgelenmeyi ortadan kaldırmak.
- İşlem, bölgeye “ışık” enjekte etmez; bölgenin ışığı daha iyi yansıtmasını sağlar. Bu da yüze anında daha aydınlık, dinlenmiş ve taze bir ifade kazandırır.
Herkes Göz Altı Işık Dolgusu Yaptırabilir mi?
Göz altı ışık dolgusu, yorgun ifadeyi silmede çok etkili olsa da her hasta için ideal bir çözüm değildir. Bu tedavi, öncelikle göz altında “gözyaşı oluğu” denilen yapısal bir çöküntüsü olan ve buna bağlı gölgelenme yaşayan kişiler için uygundur.
Ancak, sorununuz çöküntü değil de belirgin göz altı torbaları (yağ fıtıklaşması) ise, dolgu bu torbaları daha da görünür hale getirebilir. Benzer şekilde, eğer tek sorun ciltteki kahverengi veya mor pigmentasyon (renk koyuluğu) ise, dolgu bu rengi açmaz; lazer veya mezoterapi gibi farklı tedaviler gerekebilir. Doğru adayın belirlenmesi için mutlaka bir uzman değerlendirmesi şarttır.
Göz Altı Işık Dolgusu Ne Kadar Kalıcı?
Göz altı ışık dolgusunda kullanılan hyalüronik asit dolguların kalıcılığı, kişinin metabolizmasına ve kullanılan ürüne bağlı olarak ortalama 9 ila 18 ay arasında değişir. HA, zamanla vücut tarafından güvenle emilir ve parçalanır.
Göz altı ışık dolgusu yaptıranların ezici çoğunluğu, sonuçlardan son derece memnundur. Bu işlemin amacı sizi başka birine dönüştürmek değil, kendi yüzünüzün daha dinlenmiş, enerjik ve aydınlık versiyonunu ortaya çıkarmaktır. Yorgun ifadenin silinmesi, kişinin kendine olan güvenini doğrudan artırır.
Eğer siz de göz altınızdaki çöküntülerden ve yorgun ifadeden şikayetçiyseniz, bu tedavinin sizin için uygun olup olmadığını değerlendirmek üzere bir uzmana danışabilirsiniz.