Çeşitli nedenlere bağlı olarak ciltte ortaya çıkan lekelerin giderilmesi amacıyla uygulanabilecek farklı prosedürler vardır. Bunların geneli leke tedavisi olarak adlandırılır. Leke tedavisi kapsamında uygulanan çeşitli yöntemler sayesinde doğuştan gelen ya da sonradan ortaya çıkan cilt lekeleri giderilebilir.
UV ışınlarına sürekli ve uzun süreli maruziyetten kaynaklanan ve koyu sarıdan kahverengiye kadar farklı pigmentlerde ortaya çıkan cilt lezyonları olan lekeler çeşitli nedenlere bağlı olarak oluşmakla birlikte güneş ışınlarına yoğun maruziyet lekelerin koyulaşmasına bunun sonucunda belirginleşmesine neden olan en önemli faktörlerin başında gelir.
Leke tedavisi uygulanmaya başlamadan ortalama 1 ay öncesine kadar güneş ışınlarına doğrudan temastan ve kimyasal bronzlaştırıcılar kullanılarak bronzlaşmaktan kaçınma konusunda özenli olunmalıdır.
Leke tedavisinde sonraki süreçte de en çok dikkat edilmesi gereken konulardan biri güneşin zararlı ışınlarına karşı gerekli korumanın sağlanmasıdır. Leke tedavisi kapsamında kimyasal peeling ya da soyma yöntemlerinin tercih edildiği durumlarda güneşten korunma konusu çok daha önemli bir hale gelir. Sadece mezoterapi veya maske tedavisinin uygulandığı durumlarda mevsim fark etmeksizin önerilen güneş koruyucular uygulanarak güneşe çıkılmasında bir sakınca yoktur. Leke tedavilerinden sonra nemlendirme ve bakım uygulamalarının aksatılmaması konusunda gereken özen gösterilmelidir.
Leke tedavilerinin uygulamanın hemen ardından sonuç vermesi söz konusu değildir. Genellikle 15 gün ila 1 ay beklendikten sonra sonuçlar görülebilir. Ciltte soyulmaya neden olan bir işlem uygulandığı takdirde 2.gün genellikle soyulma başlar. Bununla birlikte cildin kendini toparlaması için ortalama 1 haftalık bir süreye gereksinim vardır.
Cilt Lekesi Nedir? Türleri Nelerdir?
Cilt lekeleri cilde doğal rengini kazandıran melanosit hücrelerinin düzensizliği ya da fazla üretimi sonucu ortaya çıkabilir. Lekelerin büyük kısmı güneş ışınlarına uzun süreli maruziyete bağlı olarak oluşmakla birlikte hormonal etkenler, genetik etkenler, hamilelik ve bazı kimyasal maddeler de melanosit hücre yapısının bozulmasına neden olabilir. Genel olarak güneş ışınlarına maruz kalan el, yüz, göğüs ve sırt bölgesinde ortaya çıkan lekeler kötü bir görünüme neden olabildiği gibi bazı durumlarda cilt kanseri gibi ciddi sağlık sorunlarının belirtisi de olabilir.
Doğuştan gelen ya da sonradan görülebilen cilt lekelerinin akne, melazma, vitiligo, güneş lekesi, çil ve deri döküntüsü gibi farklı türleri vardır. Özellikle güneşe maruz kalan bölgelerde ortaya çıkan siyah ya da kahverengi lekeler melazma olarak adlandırılır. Burun, dudak üstü, alın ve yanak bölgesinde sık görülen melazma genellikle kadınlarda görülmekle birlikte erkeklerde de oluşabilir. Güneş ışınlarının yanı sıra doğum kontrol hapları, gebelik, genetik etkenler ve kozmetik ürünler de melazma oluşumunun nedenleri arasında sayılabilir.
Güneş lekeleri genellikle yaz aylarında ve vücudun güneş ışınlarına maruz kalan kısımlarında ortaya çıkar. Güneş lekeleri deride kalıcı hale gelebildikleri gibi yaz aylarında daha koyulaşabilirler. Güneş lekeleri çillere benzese de çillerden daha büyük boyutlardadır. Kozmetik ürünler, guatr ya da hamilelik gibi farklı etkenlere bağlı olarak ortaya çıkabilirler.
Cilt Lekesi Nedenleri Nelerdir?
Yukarıda belirttiğimiz cilt sorunları ile uzun süre güneşin zararlı ışınlarına maruz kalmanın yanı sıra yaz aylarında gerçekleştirilen ağda, epilasyon ve peeling uygulamaları, çeşitli tansiyon ve kalp ilaçları ile antibiyotikler, genetik yatkınlık, yaş alma, hormon tedavisi, hamilelik, cilt enfeksiyonları, yetersiz su tüketimi, aşırı yağlı ve baharatlı beslenme düzeni, sigara ve alkol tüketimi, son kullanım tarihi geçmiş ya da yanlış kozmetik ürün kullanımı da cilt lekelerine neden olabilir.
Cilt Lekelerine Karşı Alınabilecek Önlemler Nelerdir?
Cilt lekelerine karşı bazı önlemler yaş ve cinsiyet fark etmeksizin herkes tarafından uygulanmalıdır. Bu sayede korunma sağlanması mümkün olabilir.
Cilt lekelerine karşı koruma sağlamak için uzun süreler boyunca güneş ışınlarına maruz kalmaktan ve solaryumdan kaçınılmalıdır. Yalnızca yaz aylarında değil yılın her mevsimi en az 30 faktörlü güneş koruyucu kremler kullanılmalıdır. Güneş kaynaklı olarak oluşabilecek yanıklara karşı dikkatli olunmalı, vücudun güneş gören bölgelerinde kolonya, parfüm ve alkollü tonikler kullanılmamalıdır.
Özellikle lazer epilasyon, cilt bakımı ve ağda gibi işlemlerden sonra cildin güneşten korunması gerektiği unutulmamalıdır. Ciltte ortaya çıkan siyah nokta, sivilce ve akneler kesinlikle sıkılmamalıdır. Hamilelik döneminde güneş ışınlarına yoğun şekilde maruz kalınmamalıdır.
Kullanılan ilaçlara ilişkin yan etkiler hakkında bilgi edinilmeli, kullanılan ilaç güneşe karşı hassasiyete neden oluyorsa güneş ışınlarından mümkün olduğunca kaçınılmalıdır. Cilt sürekli nemli ve temiz tutulmalı, güvenilir olmayan kozmetik ürünler kullanılmamalıdır.
Günde en az 2 litre su içilmesi çok önemlidir. Ayrıca güneşe çıkarken, güneş ışınlarının ciltte yol açabileceği zararlı etkilerin minimize edilmesi için koruyucu kıyafetler giyilip şapka takmaya özen gösterilmelidir. UV ışınlarını engelleyen gözlükler kullanmaya, sağlıklı beslenmeye dikkat edilmelidir.