Günümüzde en yaygın şekilde yaşanan cilt problemlerinin başında cilt lekeleri gelir. Leke sorunları; doğum lekelerinden, döküntülerden, pigmentasyon bozukluklarından ve enfeksiyonlardan kaynaklanabilir. Bazı nedenler tamamen zararsız iken, bazı yöntemler tıbbi yardım alınması gerekliliğine neden olabilir.
Cilt lekelerinin oluşma nedeni, melanin olarak adlandırılan ve cilde rengini veren pigmentin belirli bölgelerde yüksek miktarda ve yoğun olarak toplanmasıdır. Doğum kontrol haplarının kullanılması ve gebelik gibi hormonal değişiklikler, cildin güneşin zararlı ışınlarına sürekli maruz kalması, yaş almaya bağlı olarak melanin pigmentinin aktivitesinde lekelenmeye yol açan hareketler görülmesi gibi etkenler cilt lekelerinin nedenleri arasında sıralanabilir.
Leke Tedavisi Nedir?
Hormonal lekeler, sivilce lekeleri, güneş lekeleri ve yaşlılık lekelerini gidermek, bu sayede cilde kusursuz bir görünüm kazandırmak için leke tedavisi uygulanabilir. Ciltteki lekeler ne yazık ki sadece kozmetik kremler ve leke serumları kullanılarak tedavi edilemez. Yapılması gereken, lekeleri tamamen tedavi etmek ve cilde tek renk bir görünüm kazandırmak için medikal cihazlardan ve teknolojik leke tedavilerinden faydalanmaktır. Leke tedavisi amacıyla uygulanacak yöntemler; cilt tipine, sorunun nedenine ve hastanın beklentilerine göre kişi özelinde değişiklik gösterebilir.
Cildin UV ışınlarına uzun sürelerle ve sürekli olarak maruz kalması sonucu gelişen, küçük ve koyu sarıdan kahverengiye kadar değişiklik gösteren pigmentlerdeki cilt lezyonları cilt lekesi olarak adlandırılır. Cilt lekeleri; kişinin hormonal durumundan, genetik özelliklerinden, kullandığı ilaçlardan ve tükettiği sıvılardan etkilenebilir. Lekelerin koyulaşma ve belirginlik kazanma nedenlerinden biri de, güneş ışınlarına maruziyettir. Diğer yandan, cilt lekeleri sadece güneş ışınlarından kaynaklanmaz. Solaryum da leke oluşumunun nedenleri arasında sıralanabilir.
Leke Tedavisi Nasıl Yapılır?
Leke tedavisi kişi özelinde çeşitli etkenler değerlendirilerek belirlenen farklı yöntemlerle uygulanabilir. En etkili leke tedavisi ise eksozom tedavisidir. Eksozom tedavisi ile tedavi edilen bölgedeki cilt kolajeninin altı kata kadar artırılması mümkündür. Elastin seviyesinin ise %300’e kadar yükseltilmesi söz konusu olabilir. Ciltteki kolajen ve elastin seviyesinin artması sonucu ortaya çıkacak etkiler şu şekilde sıralanabilir:
Ciltteki ince çizgilerin, kırışıklıkların ve yaşlılık lekelerinin görünümünde fark edilir bir azalma olur.
Cilt parlaklığı gelişir ve cilt nemlenir.
Ciltteki tahriş ve kızarıklık önemli ölçüde azalır.
Ciltteki lezyonların ve yara izlerinin görünümünde iyileşme sağlanır.
Cilt dokusu ve gözenek boyutu optimize edilir.
Eksozom tedavisinin uygulanabileceği cilt sorunları aşağıda sıralanmıştır:
Akne,
Yaşlılık lekeleri,
Cilt sarkması,
Güneş ışınlarından kaynaklanan hasarlar,
Farklı tedavi yöntemleri uygulanmasına karşın giderilmesi mümkün olmayan kırışıklıklar,
Genişlemiş gözenek ve düzensiz dokular.
Eksozom Tedavisi Nasıl Etki Eder?
İnsan vücudundaki hemen hemen tüm hücreler tarafından salınan nanoparçacıklar, ekzosom olarak adlandırılır. Cilt hücrelerinin her biri kendi eksozom türlerine sahiptir. Bu eksozomlar; çeşitli proteinler, lipitler, peptitler, amino asitler, genetik materyaller ve büyüme faktörleri içerir.
Eksozomlar, hücreler arasında iletişim kurarak ve sinyal ileterek çalışır. Sağlıksız hücrelere sinyaller gönderir ve yenilenmeleri tetikleyen haberci görevini üstlenir. Böylece, vücudun doğal iyileşme sürecini harekete geçirir.
Eksozom tedavisi bir cilt bakım tedavisi olarak kullanılacağı durumlarda, insan kök hücrelerinden eksozomlar çıkarılır ve dondurularak mümkün olduğu kadar sabit kalmaları sağlanır. Ancak, gerçek kök hücrelerden farklı olarak eksozomların çekirdeği bulunmaz. Sadece mRNA oldukları için olumsuz bir aşıya karşı konakçı reaksiyonu riski yoktur.
Yaş almayla birlikte cilt hücreleri körelmeye ve eksozom üretimini azaltmaya başlar. Bunun sonucunda kolajen üretimi gibi eksozom üretimi de zamanla düşer. Yaşanan düşüş sonucunda ciltte sarkmalar, ince çizgiler ve kırışıklıklar ortaya çıkar. Eksozom tedavisi ile yeni eksozomların aktif olmayan cilt hücrelerini ve daha eski eksozomları uyandırmaya yardımcı olma amacıyla baskın yapması sağlanır. Böylece cildi onarma, güçlendirme ve gençleştirme sürecine katkıda bulunmak mümkün olur.
Eksozom tedavisinin uygulanması ile ciltteki kolajen ve elastin üretimi artırılır. Yara iyileşmesi süreci hızlandırılır ve pigment üretimi azaltılır. Sonuç itibarıyla cilt daha sıkı, dolgun, pürüzsüz ve sıkı bir görünüme sahip olur.
İnsan hücrelerini oluşturan bileşenler, organel olarak adlandırılır. Eksozomlar, organellerin hücre duvarıyla birleşmesi, daha sonra diğer hücreler tarafından salınıp alınan küçük keseler oluşturması sonucu meydana gelir. Eksozomlar, alıcı hücrelerin işlevini değiştirir ve bir hücreden diğerine DNA, RNA ve proteinler gibi önemli bileşenleri taşır.
Sağlıklı bir hücre sağlıksız bir hücreye eksozom gönderdiğinde hasarlı hücre kendini onarmaya ve yenilemeye başlar. Kök hücrelerden ve diğer terapilerden farklı olarak eksozomlar belirli eylemleri gerçekleştirmek için manipüle edebilir. Özel yüz gençleştirme tedavisi kapsamında eksozomlar, cilt hücrelerinin daha hızlı yenilenmesine yardımcı olma amacıyla kullanılır. Bu sayede daha genç bir görünüm elde edilebilir.
Eksozom Tedavisi Ne Zaman Etki Eder?
Eksozom tedavisinin etkilerini gözlemlemek için uygulama bölgesindeki hücrelerin kendi kendini yenilemesi süreci beklenmelidir. Sonuçların ortaya çıkma süresi ise hastanın yaşına, tedavi edilmek istenen sorunun derecesine ve hastanın mevcut sağlık durumuna bağlı olarak her kişi özelinde farklılaşabilir. Çünkü, yaş almayla birlikte bazı faktörler, vücudun kök hücre sinyallerine yanıt verme süresini yavaşlatır.
Ayrıca, vücudun kendi kendini onarmasının zaman alan bir süreç olduğu unutulmamalıdır. Bunun doğal bir sonucu olarak, eksozom tedavisinin sağladığı etkiler ortalama 3 ila 4 aylık bir sürede ortaya çıkar. En etkili sonuçların elde edilmesi için genellikle 6 ila 8 aylık bir süreye gereksinim duyulur.
Eksozom tedavisi sayesinde cildin temel gereksinimlerini doğal yollarla karşılamak, minimal postinflamatuar ve hiperpigmentasyonu tetiklemek mümkün olmaktadır. Bunun sonucunda cilt sağlığı ve görünümü optimize edilebilmektedir.