Kristal Dolgu

Kristal Dolgu Nedir?

Ciltteki kolajen yaş almayla birlikte azalınca cilt eski sıkılığını kaybetmeye ve yüz V formunu yitirmeye başlar. Cildin daha genç ve canlı görünmesini sağlamak için çeşitli kozmetik ürünler kullanılsa da, bunlardan elde edilebilecek fayda sınırlıdır. Medikal estetik prosedürler ise cilde daha etkili dokunuşlar yapmayı sağlayabilir. 

En çok tercih edilen medikal estetik prosedürlerin başında kristal dolgu (kalsiyum hidroksiapatit) gelir. Kristal dolgu yüzde V formunu sağlamak için lifting etkisi yaratır. Ayrıca ciltte bulunan doğal bir madde olan kolajeni artırma özelliğine sahiptir. 

Kristal dolgu, dokularda sağladığı onarım ve yenileme etkisi sayesinde klasik dermal dolgu maddelerine göre daha fazla etki sağlar. Aynı zamanda ciltte lifting etkisi en yüksek olan dolgu türüdür. Yaşlanmanın beraberinde getirdiği izleri ortadan kaldırır. Cildin gergin ve pürüzsüz görünümünü geri kazanmasına yardımcı olur. Yüz V lift etkisi sayesinde daha genç bir görünüm elde edebilir. 

Mineral dolgu ya da yüz V lift işlemi olarak da adlandırılan kristal dolgu, yüzde V etkisiyle lifting sağlar. Sahip olduğu özel formül sayesinde yalnızca cilde hacim kazandırmakla kalmaz, aynı zamanda ciltteki kolajen üretimini de aktive eder. Kolajen uyarımı, ciltte germe ve yüzde biçimlendirme etkisi sağlaması açısından önemlidir. Bu nedenle kristal dolgu, cilt gençleştirme prosedürleri kapsamında sıklıkla tercih edilir. 

Kristal Dolgu Nasıl Uygulanır?

Kristal dolgu enjeksiyonundan önce cilt temizlenir. Enjeksiyon sırasında acı hissini önlemek için lokal anestezik etkili krem sürülür. Anestezi etkisi ortaya çıktıktan sonra enjeksiyon aşamasına geçilir. Belirlenen noktalara kristal dolgu enjeksiyonu yapılır. Enjeksiyon sırasında küçük iğneler ya da kanül kullanılabilir. Kristal dolgu işlemi 15 ila 20 dakikada tamamlanır. 

Kristal dolgu enjeksiyonundan sonra uygulama alanında geçici kızarıklıklar ya da morarmalar görülebilir. Kristal dolgu enjeksiyonundan sonra 4 ila 6 saat süreyle spor yapılmaması ve yüze su değdirilmemesi gerekir. İlk 24 saat içerisinde makyaj yapılmamalıdır. 

Kristal dolgu enjeksiyonundan sonraki ilk gün mimik kullanımı sınırlandırılmamalıdır. Uygulama bölgesi sert temaslardan korunmalı, birkaç gün yüz üstü yatmaktan kaçınılmalıdır. Kristal dolgu enjekte edilen alanlara masaj yapılmamalı, uygulamadan sonraki birkaç gün hamam ve saunaya girilmemelidir. Yine uygulamayı takip eden birkaç gün cilt yoğun güneş ışınlarına maruz bırakılmamalıdır. Açık havaya çıkılacağı durumlarda yüksek koruma faktörlü güneş koruyucu kremler kullanılmalıdır.

Kristal dolgu enjeksiyonundan elde edilen sonuçların kalıcılığı 12 ila 18 ay arasında değişebilir. Bu süreyi belirleyen en önemli etkenlerden biri, kişinin cilt yapısıdır. Kristal dolgu enjeksiyonu her ne kadar sağladığı etki bakımından tatmin edici bir anti-aging yöntemi olsa da, kalıcı bir çözüm sağlaması söz konusu değildir.

Kristal Dolgu Neden Yapılır?

Kristal dolgu, hacim arttırıcı özelliği sayesinde cildin alt katmanlarına hacim ve form kazandırır, uygulama bölgesindeki kırışıklıkları düzeltir. Kişinin cerrahi prosedür gerekmeksizin daha genç ve doğal bir görünüme kavuşmasını sağlar. Vücutla uyumlu bir madde olduğundan güvenilir bir prosedür olarak kabul edilir. Kalsiyum hidroksiapatit, diğer dolgu maddelerine göre daha uzun süre etkilidir. 

Fasiyal yumuşak dolgunun güçlendirilmesi sürecinde etkili ve güvenilir bir prosedür olarak kabul edilir. Kolajen üretimini teşvik etmesi, yüksek elastikiyet ve viskozite sağlaması sayesinde diğer dolgu maddelerinden ayrılır. Diğer yandan cilteki çizgiler, kırışıklıklar ve cilt sarkmaları için kalıcı bir çözüm olmadığından tekrarlanması gerekir.

Kristal dolgu cilte enjekte edildikten sonra anında gözle görülür bir değişim elde edilebilir. Ancak asıl etkinin görülmesi için biraz zaman geçmelidir. Bunun nedeni, kristal dolgunun enjekte edildikten sonra vücudun doğal kolajen üretimini aktive etmesi, bunun için de belirli süreye gereksinim duyulmasıdır.

Kalsiyum ve su bazlı jelden elde edilen kalsiyum hidroksiapatit enjekte edildikten sonra parçalanır, kalsiyum ve fosfat iyonlarına dönüşür. Ciltte lifting etkisi sağlar. Bu mineraller vücut için tanıdık o olduğundan doğal metabolizasyon yoluyla kaybolur. Kristal dolgunun göz çevresinde ve dudaklarda kullanılması söz konusu değildir. 

Kristal Dolgu Kimler İçin Uygundur?

Kristal dolgu 18 yaşını tamamlamış, uygulamaya engel herhangi bir sorunu bulunmayan herkese uygulanabilir. Bu konuda değerlendirme hasta özelinde yapıldıktan sonra uygulamaya uygunluk kararı verilir. Temel olarak cildinin daha genç görünmesini, yaş almaya bağlı olarak oluşan hacim kayıplarının azaltılmasını ya da giderilmesini isteyen kişiler kristal dolgu tedavisi için aday olarak kabul edilir. 

Kristal dolgu yüzde V etkisiyle lifting sağladığından yüz V formunu kaybeden kişiler için uygun bir prosedürdür. Alt yüz bölgesinde ortaya çıkan çene hattı kontur bozukluklarını gidermek, net ve keskin bir çene hattı sağlamak için kristal dolgu yapılabilir. Yüzde ortaya çıkan hacim kaybı, kırışıklık ve çukurlaşma gibi sorunlar nedeniyle estetik kaygılar ve öz güven kaybı yaşayan kişiler kristal dolgu uygulamasından fayda sağlayabilir.

Vücuttaki kolajen üretimi 30 yaşından sonra azalmaya başlar. Bunun sonucunda ciltte farklı sorunlar ortaya çıkar. Zaman içerisinde yüz hacmini, pürüzsüzlüğünü, sıkılığını ve parlaklığını kaybeder. Kristal dolgu yalnızca hacim kazandırmakla kalmadığı, aynı zamanda kolajen üretimini de desteklediği için son derece etkili sonuçlar verir. Kristal dolgu işlemi cildinde çizgiler, kırışıklıklar, çukurlar, asimetriler olan ya da oluşmaya başlayan kişilere uygulanabilen güvenilir bir prosedürdür. Kristal dolgu uygulamasının hamilelik ve emzirme döneminde uygulanması önerilmez.

Kristal Dolgu Avantajları Nelerdir? 

Kristal dolgu pek çok avantajı beraberinde getirdiğinden giderek daha sık uygulanan bir medikal estetik prosedürdür. Kristal dolgunun popülaritesinin altında yatan en önemli nedenlerden biri, vücutla barışık bir dolgu prosedürü olmasıdır. Kristal dolgunun yapısal bileşenleri olan kalsiyum ve fosfat, insan vücudunda doğal olarak bulunan maddelerdir. Yüzde, dudak ve göz çevresi hariç olmak kaydıyla tüm bölgelere uygulanabilir. Yüzün yanı sıra eldeki kırışıklıkları gidermek amacıyla da tercih edilebilecek bir yöntemdir.

Kristal dolgu işlemi cilde hacim arttırma özelliğine sahiptir. Bu sayede cilde tazelik ve form kazandırmak mümkün olur. V lift etkisi ile yüzün olması gereken doğal görünümüne kavuşması sağlanır. Kristal dolgu enjeksiyonu ile vücutta kolajen ve elastin liflerinin yeniden oluşumu tetiklenir. Bunun sonucunda ciltte doğal bir şekilde yeniden yapılanma süreci başlatılabilir. Cilt tamamen doğal ilerleyen bu süreç sonucunda doğal bir görünüme kavuşabilir.

Kristal dolgu tedavisi ile cilt yenilenebilir. Cildin daha gergin, parlak ve yumuşak görünmesi sağlanabilir. Kristal dolgu alanında uzman ve deneyimli doktorlar tarafından yapıldığı sürece etkili sonuçlar alınabilir. Kolajen üretiminin tetiklenmesiyle cilt bakım ürünlerine göre çok daha kısa bir süre içerisinde fayda sağlanabilir.

Kristal dolgu enjeksiyonu yapılarak elmacık kemikleri belirginleştirilebilir. Nazolabial çizgiler azaltılabilir. Burundaki küçük şekil bozuklukları giderilebilir. Kaş arasındaki bölgede bulunan çizgiler azaltılabilir. Eller üzerindeki kırışıklıklar azaltılabilir. Boyundaki enine çizgiler azaltılıp deri kalitesi artırılabilir.

Kristal dolgu uygulaması ile;

-Yüz genelinde ve yanaklarda bulunan sarkmaların,

-Marionette ve gülme çizgilerinin etkisiyle yüzde oluşan olumsuz ifadenin,

-Ağız kenarındaki çizgilerin,

-Nazolabial bölgedeki derin çizgilerin ve kıvrımların,

-Elmacık kemiği altındaki boşlukların,

-Ellerdeki kırışıklıkların,

-Çene ve gıdıdaki doku incelemelerinin, sarkmaların, belirgin kontürlerin ve benzeri sorunların giderilmesi söz konusu olabilir.