PRP (Platelet-Rich Plasma) tedavisi, estetik ve medikal alanlarda son yıllarda son derece popüler hâle gelmiştir. Saç dökülmesi, cilt yenileme ve spor yaralanmaları gibi geniş bir uygulama alanına sahip olan PRP, kişinin kendi kanından elde edilen plazmayı kullanarak hızlı ve doğal iyileşmeyi hedefler. Ancak PRP tedavisinin başarılı olması sadece uygulama esnasında değil, sonrasında da doğru adımların atılmasına bağlıdır. PRP sonrası yapılan hatalar bu süreci olumsuz etkileyebilir ve istenilen sonuçların alınmasını zorlaştırabilir. PRP tedavisi sonrasında sık yapılan hatalar ve bunlardan nasıl kaçınılması gerektiğiyle ilgili detaylar sizin için hazırladığımız yazımızda!
Doktorunuzun Tavsiyelerine Uymamak
PRP tedavisinden sonra hastalar için belirli talimatların yer aldığı bir bakım planı hazırlanır. Ancak bazı kişiler, bu tavsiyelere eksiksiz uymak konusunda gereken özeni göstermeyebilir. PRP sonrası belirli bir süre boyunca alkol tüketilmemesi veya ağır egzersizlerden kaçınılması önerilir. Bu uyarılara dikkat edilmemesi, iyileşme sürecini yavaşlatabilir ya da tedavinin etkinliğini azaltabilir. Bu yüzden, doktorunuzun verdiği tüm önerilere eksiksiz bir şekilde uymanız çok önemlidir.
İlk 48 Saat Cildi Yeterince Korumamak
PRP tedavisinden sonra cilt, işlemden etkilenmiş ve hassas bir durumda olur. Bu nedenle, ilk 48 saat cildin korunması gerekse de bu konuda da bazı hatalar yapıldığı sıklıkla görülmektedir.
PRP enjeksiyonunu takip eden ilk günlerde makyaj yapmak, enfeksiyon riskini artırabilir ve iyileşme sürecini olumsuz etkileyebilir. PRP işlemi sonrası ciltte oluşan minik enjeksiyon noktaları, temiz tutulmalıdır. Makyaj malzemeleri bu noktaları tıkayarak enfeksiyon riskini artırabilir veya cildin tahriş olmasına neden olabilir. Bu nedenle, en az 24 ila 48 saat boyunca makyaj yapmaktan kaçınılması önemlidir.
PRP sonrası cilt daha hassas hâle gelir. Güneşe maruz kalmaksa ciltte tahrişe veya kızarıklığa yol açabilir. Bu durum, cildin iyileşme sürecini yavaşlatabilir ve lekelenme riskini artırabilir. Güneşe çıkılması gerekiyorsa, en az 30 SPF içeren bir güneş koruyucu kullanılması ve mümkünse şapka gibi fiziksel bir koruyucu ile cildin korunması önerilir. Güneş koruyucu sürmeden dışarı çıkmaktan kaçınılmalıdır.
Ağır Egzersizler Yapmak
Bazı kişiler PRP uygulamasından hemen sonra normal hayatlarına dönebileceğine inanır ve yoğun fiziksel aktivitelere başlayabilir. Ancak ağır egzersizler dolaşımı hızlandırarak inflamasyonu artırabilir ve tedavi edilen bölgenin iyileşme sürecini olumsuz yönde etkileyebilir. Özellikle baş bölgesinde yapılan PRP uygulamalarında, kan basıncını artıran aktivitelerden kaçınılması gereklidir.
Sigara ve Alkol Tüketimine Devam Etmek
Sigara ve alkol, PRP tedavisinden sonra en büyük düşmanlar arasında yer alır ve tedavinin etkinliğini ciddi düzeyde etkileyebilir. Sigara içmek, ciltteki kan dolaşımını olumsuz etkileyerek tedavi sonuçlarının ortaya çıkmasını geciktirir hatta bazen tamamen engelleyebilir. Kan dolaşımı yetersiz olduğunda, PRP tedavisinde kullanılan plazmanın cilt üzerindeki yenileyici etkisi azalır. Bu da uzun vadede beklenen sonuçların alınmasını zorlaştırır. Ayrıca sigaranın içerdiği toksinler vücut genelinde bir stres faktörü oluşturur ve iyileşme sürecini yavaşlatır.
Alkol tüketimi ise vücutta genel bir iltihaplanmaya yol açabilir ve PRP tedavisinin uygulandığı bölgedeki doku iyileşmesini olumsuz etkileyebilir. Alkolün neden olduğu hücresel düzeydeki dehidrasyon, cildin toparlanma sürecini zorlaştırarak tedavi sonuçlarını olumsuz yönde etkileyebilir. Bu nedenle, hem sigara hem de alkol kullanımını tedavi süreci boyunca ve sonrasında sınırlandırmak hatta tamamen bırakmak tedavinin başarısı için önemlidir. Sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemek, PRP tedavisinden maksimum fayda sağlamanın anahtarlarından biridir.
Enfeksiyon Riskini Göz Ardı Etmek
PRP işlemi sırasında kullanılan steril prosedürler sayesinde enfeksiyon riski oldukça düşük olsa da, cildin iyileşme sürecinde bu risk tamamen sıfır değildir. Bu nedenle, işlem sonrası dikkat edilmesi gereken bazı önemli noktalar vardır. Enfeksiyon riskini en aza indirebilmek için tedavi edilen bölgeye gereksiz yere dokunmaktan kaçınılmalıdır. Mutlaka dokunmanız gerekiyorsa ellerinizin temiz olduğundan emin olun.
İyileşme sürecinde ellerinizin hijyenine ekstra özen gösterin. İşlem sonrası düzenli olarak ellerinizi sabun ve su ile yıkayın. Enjeksiyon yapılan bölgenin üzerine kirli havlu, kıyafet veya başka yabancı maddelerin temas etmemesine dikkat edin. Gerekirse doktorunuzun önerdiği bakım ürünlerini düzenli olarak uygulayın ve cildinizi nemli tutun. Bu adımlara dikkat ederek iyileşme sürecini daha güvenli hâle getirebilir ve istenmeyen komplikasyonların önüne geçebilirsiniz.